البراكماتية التاريخية في الثقافة السياسية السورية سياسة سوريا الخارجية في عهد بشار األسد والعالقات التركية - السورية

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "البراكماتية التاريخية في الثقافة السياسية السورية سياسة سوريا الخارجية في عهد بشار األسد والعالقات التركية - السورية"

Transkript

1 SURİYE POLİTİK KÜLTÜRÜNDE TARİHSEL PRAGMATİZM, BEŞAR ESAD DÖNEMİ SURİYE DIŞ POLİTİKASI VE TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ HISTORICAL PRAGMATISM IN SYRIAN POLITICAL CULTURE, SYRIAN FOREIGN POLICY UNDER BASHAR AL-ASSAD AND TURKISH-SYRIAN RELATIONS البراكماتية التاريخية في الثقافة السياسية السورية سياسة سوريا الخارجية في عهد بشار األسد والعالقات التركية - السورية ORTADOĞU Ortadoğu STRATEJİK Stratejik ARAŞTIRMALAR Araştırmalar MERKEZİ Merkezi CENTER Center FOR for MIDDLE Mıddle EASTERN Eastern STRATEGIC Strategıc STUDIES Studıes مركز الشرق األوسط للدراسات االستراتيجية

2 SURİYE POLİTİK KÜLTÜRÜNDE TARİHSEL PRAGMATİZM, BEŞAR ESAD DÖNEMİ SURİYE DIŞ POLİTİKASI VE TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ HISTORICAL PRAGMATISM IN SYRIAN POLITICAL CULTURE, SYRIAN FOREIGN POLICY UNDER BASHAR AL-ASSAD AND TURKISH-SYRIAN RELATIONS البراكماتية التاريخية في الثقافة السياسية السورية سياسة سوريا الخارجية في عهد بشار األسد والعالقات التركية - السورية Rapor No: 85 Kasım 2011 ISBN: Ankara - TÜRKİYE 2011 Bu raporun içeriğinin telif hakları a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayımlanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir; ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır.

3 STRATEJİK BİLGİ YÖNETİMİ, ÖZGÜR DÜŞÜNCE ÜRETİMİ Tarihçe Türkiye de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 1 Ocak 2009 tarihinde Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi () kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum, çalışmalarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır. Ortadoğu ya Bakış Ortadoğu nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri, halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferberliği başlatacak potansiyele sahiptir. Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin egemenlik halklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında gerek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu daki sorunların kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri cesaretlendirecektir Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi bölge devletlerinin ve halklarının ortak menfaatidir. Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ın Çalışmaları, Ortadoğu algalımasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma mekanizmalarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıların ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ; bölgesel gelişmeleri ve trendleri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir., web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle, raporlarıyla ve kitaplarıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimini desteklemektedir. Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye de konuk edilmesini kolaylaştırarak bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını sağlamaktadır.

4 İçindekiler Takdim...4 Özet Suriye de Tarihsel Pragmatizmin İnşası: Suriye Politik Kültüründe Eşraf Politikası Bağımsızlıktan Hafız Esad Dönemine Suriye Dış Politikasında Hizipsel Pragmatizm: Hafız Esad Dönemi Suriye Dış Politikasında Mezhep-Devlet Pragmatizmi: Tarihsel Pragmatizmi Miras Almak: Beşar Esad Dönemi Suriye Dış Politikası Beşar Esad Döneminde Türkiye-Suriye Yakınlaşması Arap Baharı nın Türkiye-Suriye İlişkilerine Etkisi: Pragmatik İttifakın Sonu...18 Sonuç...21

5 TAKDİM Suriye, Türkiye açısından son derece önemli bir ülke konumundadır. En uzun kara sınırına sahip olmamızın ötesinde iki ülkeyi birbirine yakın kılan ortak tarih ve kültür gibi unsurlar bulunmaktadır. Suriye de Mart 2011 tarihinde başlayan halk ayaklanması ise bu önemi daha da artıran bir faktör olmuştur. Suriye deki her gelişme Türkiye yi doğrudan etkileme potansiyeline sahiptir. Tam da bu nedenle Suriye olayları Türk karar alıcıları tarafından bir iç mesele olarak algılanmıştır. Ancak tüm bu öneme rağmen Türkiye de Suriye çalışmalarının sınırlı düzeyde kaldığı görülmektedir. Nuri Salık tarafından kaleme alınan elinizdeki rapor söz konusu boşluğu doldurma amacına yönelik olarak hazırlanmış son derece önemli bir çalışmadır. Suriye nin dış politikada nasıl karar aldığını anlayabilmek açısından rehber olacak nitelikte olduğunu düşündüğümüz çalışmada Suriye de dış politika karar alma süreçlerinin işleyişinin tarihsel bir süreklilik arz ettiği savunuluyor. Tarihsel Pragmatizm olarak kavramsallaştırılan bu yaklaşımın Suriye politik kültüründe geçmişten beri var olduğu ve Beşar Esad dönemi dış politikasının da bir istisna olmadığı vurgulanıyor. Bu yaklaşımdan yola çıkarak Beşar Esad döneminde yaklaşık son 10 yıllık Türkiye-Suriye ilişkileri ve son olayların bu ilişkilere yansıması inceleniyor. olarak Suriye konusundaki boşluğu doldurma konusunda büyük çaba sarf etmekteyiz. Akademik çalışmaların yanı sıra araştırma merkezlerinin gerçekleştirdikleri çalışmaların bu doğrultuda büyük önemi olduğunu düşünüyoruz. Birçoğu saha çalışmasına dayanan makale, rapor ve röportaj şeklindeki çalışmalarının Suriye araştırmacılarına katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Aynı hedef doğrultusunda yayımlanan bu çalışmanın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz. Hasan Kanbolat Başkanı

6 Hazırlayan: Araş. Gör. Nuri SALIK Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tarih Bölümü ODTÜ U.İ.B. Yüksek Lisans Programı SURİYE POLİTİK KÜLTÜRÜNDE TARİHSEL PRAGMATİZM, BEŞAR ESAD DÖNEMİ SURİYE DIŞ POLİTİKASI VE TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ Özet - Büyük Suriye toprakları ya da Bilad-ı Şam Osmanlı Devleti nin Arap topraklarına açılan kapısı konumunda bulunduğundan imparatorluğun geçirdiği bütün değişim ve dönüşüm süreçlerinden doğrudan etkilendi yüzyılın sonlarından itibaren önemli bir transformasyon süreci içerisine giren Osmanlı Devleti nde merkezi otoritenin zayıflamasının yanı sıra, toprak sisteminde bir dizi köklü değişiklik meydana geldi. Bu iki faktör, imparatorluğun birçok yerinde olduğu gibi Suriye de de sosyo-ekonomik yapının derin bir dönüşüme uğramasını sağladı ve etkinlikleri ancak 1963 yılında gerçekleştirilen Baas darbesinden sonra kırılacak olan kentli Sünni yönetici elitlerin sınıfsal oluşumunun ve onların bir üst otorite ile kurduğu karşılıklı çıkara dayalı pragmatik siyasi ilişki modelinin temellerini attı. - Suriye tarihi içerisinde darbeler dönemi olarak da adlandırılabilecek olan arası dönemde Suriye dış politikasına tam anlamıyla hizipler ve onların pragmatik yaklaşımlarının damga vurduğunu söylemek yanlış olmayacaktır yılları arasında Suriye iç ve dış politikasına mezhep temeli olmayan hizipsel mücadeleler damgasını vurdu. Fakat 1963 yılındaki Baas darbesinden sonra kentli Sünni elitlerin politik sahneden tasfiyesiyle mezhep, bölge ve aşiret faktörü Suriye politikasını şekillendiren en önemli dinamik haline geldi yılında iktidara gelen Hafız Esad, Nusayri mezhebine dayalı rejimini güçlendirmek, bazen de meşruiyetini sağlamak için bölgesel ve küresel düzeyde birçok pragmatik ittifak kurmuş ve dış yardımlar almıştır. Fakat devletin çıkarlarını elde etmek ve rejimin varlığını sürdürmek için kurulan ittifaklardan gerekli görülen zamanlarda çok kolay vazgeçilmiştir. - Hafız Esad ın 2000 yılında ölümüyle iktidarı devralan oğlu Beşar Esad ın karşılaştığı uluslararası problemler karşısında babasının pragmatik dış politika vizyonunu devam ettirdiği görülmektedir ten sonra bir taraftan İsrail, öbür taraftan İsrail e arka çıkan ABD yönetiminin işgal ettiği Irak arasında sıkışan Beşar Esad, babası döneminde uygulanan dış politika yöntemlerine başvurma yoluna giderek Türkiye ile yakınlaşma politikası izlemeye başlamıştır. - Rejimin tehlikeye girdiği ve uluslararası baskıların arttığı bir dönemde Türkiye ile pragmatik bir işbirliğine giren Beşar Esad, yine uluslararası baskıların arttığı Arap Baharı yla birlikte bu ittifaktan, elinde kullanabileceği farklı kartlar olduğu için vazgeçmiştir. - Esad ın Türkiye ile ilişkilerini koparmasının ardından Rusya, Çin ve İran la ittifaklarını korumaya ve çeşitli pragmatik ittifaklarla elindeki kartları çoğaltmaya çalışacağı açıktır. Esad, elindeki bütün bölgesel ve küresel kartları son ana kadar oynamaktan çekinmeyecektir. 5

7 1. Suriye de Tarihsel Pragmatizmin İnşası: Suriye Politik Kültüründe Eşraf Politikası Osmanlı Devleti, Suriye yi 1516 yılında fethettiğinde bölgede Memluklardan kalan idari ve siyasi statükoyu aynen muhafaza etme yoluna gitti. Osmanlılar, Büyük Suriye 1 toprakları üzerinde, daha önce halk üzerinde etkili olan yerel yöneticileri, özellikle Lübnan dağı gibi kontrolü zor bölgelerde, görevlerinde bırakmayı tercih etti. Devlete vergi vermekle yükümlü tutulan bu yerel yöneticilerin üzerinde idari olarak merkezden küçük bir ordu ile birlikte atanan Osmanlı yöneticileri olsa da, bunlar sadece büyük şehir merkezlerini ve yakın çevrelerini kontrol altında tutuyordu. 2 Osmanlıların 16. yüzyılın başından itibaren devamına izin verdiği, yerel yöneticilerin özerkliğine dayanan bu adem-i merkeziyetçi idari yapılanma ilerleyen yüzyıllarda devletin içine girdiği ve merkezi otoritenin büyük oranda zayıfladığı transformasyon süreciyle birleşince daha farklı boyutlara ulaştı ve Suriye politik kültürünün ayrılmaz bir parçası haline geldi. Büyük Suriye toprakları ya da Bilad-ı Şam Osmanlı Devleti nin Arap topraklarına açılan kapısı konumunda bulunduğundan imparatorluğun geçirdiği bütün değişim ve dönüşüm süreçlerinden doğrudan etkilendi. 16. yüzyılın sonlarından itibaren bazı iç ve dış dinamiklerden kaynaklanan önemli bir transformasyon süreci içine giren Osmanlı Devleti nde, sultanlar, merkezi otoritelerini hem İstanbul da hem de eyaletlerde büyük oranda yitirdiler. Transformasyon süreci içinde, merkezi otoritenin zayıflamasının yanı sıra, toprak sisteminde bir dizi köklü değişiklik meydana geldi. Bu iki faktör, imparatorluğun birçok yerinde olduğu gibi Suriye de de sosyo-ekonomik yapının derin bir dönüşüme uğramasını sağladı ve etkinlikleri ancak 1963 yılında gerçekleştirilen Baas darbesinden sonra kırılacak olan kentli Sünni yönetici elitlerin sınıfsal oluşumunun ve onların bir üst otorite ile kurduğu karşılıklı çıkara dayalı pragmatik siyasi ilişki modelinin temellerini attı. 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren devletin toprak sisteminde yaptığı zorunlu değişiklikler Ortadoğu yu ve Suriye yi etkileyen çok büyük değişikliklere yol açtı. Osmanlılar, fetihten sonra, imparatorluğun diğer toprakları gibi, Büyük Suriye topraklarında da tımar sistemini uygulamıştı. 3 Buna göre, fethedilen topraklar, mülkiyeti devlete ait olmak kaydıyla, çeşitli büyüklüklerde olmak üzere tımar sahiplerine bölüştürülüyordu. Tımar sahipleri kendilerine tahsis edilen çeşitli büyüklüklerdeki toprağın vergisini toplamaya hak kazanıyor, bunun karşılığında devlete savaş döneminde atlı asker temin ediyordu. Tımar sahiplerinin savaş döneminde Osmanlı ordusuna kattığı bu atlı askerler ordunun bel kemiği olan süvari güçlerini oluşturuyordu. 16. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa ordularında süvariler yerine piyade birlikleri ve küçük ateşli silahlar önem kazanmaya başlayınca, Osmanlılar, bu duruma bir formül üretmek zorunda kaldılar. Bulabildikleri en uygun çözüm, devletin en seçkin piyade birliği olan yeniçelerin sayısını artırmak ve paralı askerlerden oluşan bir piyade ordusu kurmak oldu. Fetihlerin durması, bürokrasinin genişlemesi, uzun süren savaşlar ve paralı bir orduyu besleme zorunluluğu devletin nakit paraya olan ihtiyacının dramatik bir şekilde artmasına yol açtı. Bu durum, devleti tımar sisteminden iltizam sistemine geçmeye zorladı. İltizam sisteminde herhangi bir tımar bölgesinin bir yıllık ortalama vergi geliri mültezim tarafından devlete önceden veriliyordu. Mültezimler daha sonra vergi mevsimi geldiğinde iltizamını satın aldığı bölgede vergi toplamaya tek yetkili kişi oluyordu. Fakat hazinenin sürekli artan ihtiyaçları, iltizam sisteminin daimi hale getirilmesini zorunlu kıldı ve devlet 1695 yılında iltizamları yaşam boyu vermeye başladı. 4 Malikâne sistemi olarak adlandırılan bu sistem, modern Suriye politikasını etkileyecek olan bir dizi sosyo-ekonomik dönüşümün fitilini ateşleyecektir. Toprak sistemindeki dönüşüm, 17. yüzyılda İstanbul da yeni bir yönetici grubun, vezir ve 6

8 SURİYE POLİTİK KÜLTÜRÜNDE TARİHSEL PRAGMATİZM, BEŞAR ESAD DÖNEMİ SURİYE DIŞ POLİTİKASI VE TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ paşa hane halklarının ortaya çıkmasıyla aynı döneme denk geldi. Padişahların otoritesini 16. yüzyılın ortasından 17. yüzyılın ortasına kadar paylaşan kendi saray halkından güç yavaş yavaş İstanbul da devlet bürokrasisini oluşturan vezir ve paşa hane halklarına geçmeye başlamıştı. Vezir ve paşalar, sultanın ev halkı gibi kendi hane halklarını oluşturmaya, bunları bürokraside istihdam etmeye, ayrıca iltizam ve malikâne yoluyla zenginleşmeye başladı. 17. yüzyılın ortasından itibaren, vezir ve paşa hane halklarının yükselişi, diğer güç grupları olan ulema ve yeniçerilerle birleşince padişahın şahsi otoritesine dayalı merkezi o- torite neredeyse yok oldu. 5 İstanbul da ortaya çıkan güç grupları aynı şekilde Arap topraklarında ve Suriye de de ortaya çıktı. 17. yüzyılda Büyük Suriye topraklarında otorite büyük oranda vezir ve paşa hane halkları, yerel ulema, yerel liderler ve yeniçerilerin eline geçmişti. 6 Devletin merkezde geçirdiği dönüşüm, Suriye de zaten zayıf olan merkezi otoritenin daha da zayıflamasıyla sonuçlandı. 16. yüzyılın sonlarından itibaren Suriye de merkezi otoritenin zayıflaması ve toprak sisteminin tımardan iltizama, iltizamdan malikâneye (yaşam boyu iltizam) doğru evrilerek feodal bir hal alması, yerel güç odaklarının merkezi otoritenin aleyhine güçlenmesine yol açtı. 18. yüzyıl Suriye sinde adem-i merkezileşme, ayan ailelerinin 7 ortaya çıkmasıyla zirveye ulaştı. 17. yüzyıldan itibaren, devletin kontrolünü padişahlardan ziyade elinde bulunduran İstanbul bürokrasisi, bir diğer adıyla vezir ve paşa hane halkları, malikâne sistemini taşradaki kentli Sünni ayan aileleri ile karşılıklı çıkara dayanan bir ilişki kurmak için kullandı. Buna göre, devlet, bir dizi pazarlık sonucu malikâneleri yerel ayan ailelerine vererek, onların yerel toplum ile devlet arasında aracı rolünü görmesini ve savaş döneminde devlete asker vermesini bekliyordu. Bu ilişki biçimi devlete malikâne yoluyla taşrayı kısmen de olsa kontrol altında tutma yeteneği kazandırırken, ayan aileleri ise bir üst otorite ile kârlı bir işbirliğine girerek toprak üzerinden yerel ekonomik ve siyasal çıkarlarını gerçekleştirmiş oluyordu. 8 Albert Hourani tarafından eşraf politikası olarak adlandırılan ve devletle yerel elitler arasında karşılıklı çıkar ilişkisine dayanan bu sistem, yerel elitlere çıkarlarını gerçekleştirmenin en iyi yolunun bir üst otorite veya bir patron a dayanarak elde edilebileceğinin pratik yolunu gösteren bir politik kültürün oluşmasına yol açtı. 9 Bu ilişki biçiminin, Suriye de 1963 yılına kadar politik alanı büyük oranda şekillendirecek olan kentli Sünni elitlerin güçlenmesinde ve onların daha sonraki politik kuşaklar tarafından miras alınacak olan pragmatik politika yapımının oluşumunda çok büyük etkileri oldu. Eşraf politikasının Suriye deki en önemli örneklerinden biri el-azm ailesidir. Şam ın köklü Sünni ailelerinden biri olan el-azm ailesi, fetihten sonra Osmanlıların hizmetine girmiş ve iltizam yolu ile güçlenmişti. 18. yüzyılda malikâne sistemi sayesinde devletle geliştirdikleri pragmatik ilişki sonucu sosyo-ekonomik konumunu ciddi anlamda güçlendiren el-azm ailesinin üyeleri Suriye politik sisteminde önemli bir etkinlik kazandı. 10 Bu etkinlik, el-azm ailesi üyelerinin manda ve bağımsızlık dönemlerinde birçok idari pozisyonda görev almasının zeminini hazırladı. Örneğin, El-Azm ailesi üyelerinin en önemlilerinden biri olan Halid el-azm, bağımsızlık döneminde birçok kez başbakanlık görevinde bulundu. Suriye politik kültürünün en önemli parçası haline gelen eşraf politikası, manda ve bağımsızlık dönemlerinde, sınıfsal konumuna veya ideolojisine bakılmaksızın Suriyeli politikacılar tarafından hem iç hem de dış politikada alanında uygulanacak pragmatik bir davranış modeli olarak miras alındı. 17. yüzyıldan itibaren Suriyeli kentli elitler, toplum üzerindeki yönetimsel kabiliyetlerini bir üst otoriteye ispatlayarak toplum ile devlet arasında aracı rolünü üstlenmeyi ve kendi çıkarlarını merkezi otorite ile pragmatik bir işbirliğine dönüştürmeyi başarmıştı. Kentli Sünni elitlerin sosyo-ekonomik yaşam ve yönetim üzerinde toprak hâkimiyetinden kaynaklanan hegemonyası, 1858 Arazi Kanun- 7

9 namesi ile yasal zemine oturdu. Fakat Arap Sünni elitlerin üzerinde yükseldiği feodal yapı içerisinde zenginlik kaynaklarından ve politik alandan sürekli dışlanan ve sömürülen kırsal tabanlı heterodoks inançlara sahip Arap Alevi ve Dürzî azınlıklar bu kesime karşı güçlü nefret duyguları beslemeye başladı. Kentli Sünni elitlerin sosyo-ekonomik gücü ve politik yapı üzerindeki bu hegemonyası Suriyeli Arap azınlık grupları tarafından ancak 1963 yılındaki Baas darbesinden sonra kırılabildi. Geleneksel Sünni elitlerin gücünün kırılmasına rağmen, onların yerel çıkarlar için bir üst otorite ile geliştirdikleri eşraf politikası Suriye dış politikasının en önemli özelliklerinden biri olan pragmatizmin temellerini attı. 19. yüzyılın merkezileşme reformları çağında bile, devlet, Suriye de merkezi otoriteyi yerleştirmeyi imparatorluğun birçok bölgesinin aksine başaramadı. Sekiz yıl süren Mısır hâkimiyeti döneminde İbrahim Paşa nın Suriye de gerçekleştirdiği merkezileşme reformları, II. Mahmut tarafından devam ettirilmedi. Merkezileşmenin altın çağı olan ve imparatorluğun çehresini değiştiren birçok reformun hayata geçirildiği Tanzimat döneminde bile, 18. yüzyılın eşraf politikası devlet için Suriye yi yönetmek adına en pratik yol olarak görülüyordu. Her ne kadar 1860 olaylarından sonra Osmanlılar, geleneksel ayanın gücünü kırıp kentlerde daha alt kademelerden gelen ayan ve orta sınıf ulemayı teşvik ederek yeni bir yönetici kentli elit 11 oluşturduysa da, Suriye de merkezi otoriteyi kurmak yerine bu yeni yönetici sınıfla eşraf politikasını devam ettirme yolunu seçti yılında hayata geçirilen ve toprak üzerinde özel mülkiyete izin veren Arazi Kanunnamesiyle, yeni kentli Sünni elitler malikâne yolu ile ellerinde bulundurdukları toprakları özel mülkiyetlerine aldılar, böylece Suriye aristokrasisi ve ticaret burjuvazisinin 17. yüzyıldan beri devam eden evrimi 19. yüzyılda tamamlanmış oldu. 19. yüzyılın ikinci yarısında ve 20. yüzyılın başlarında eşraf politikası hala Suriye yi yönetmenin en etkili yoluydu. Fakat İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) nin Türkleştirme ve katı merkezileşme politikaları sonucunda Suriye deki toprak sahibi kentli Sünni aileler arasında ve aynı ailelerin yaşlı ve genç kuşak üyeleri arasında hizipleşmeler başladı. 12 Bu ailelerden bazılarının yaşlı üyeleri İTC ile işbirliği içinde kârlı eşraf politikasını devam ettirip Suriye de yönetsel pozisyonları ellerinde tutmaya devam ederken, eşraf ailelerin daha genç üyeleri aldıkları modern eğitimin de etkisiyle İTC ile işbirliğine karşı çıkıp Arap topraklarının özerkliğini savunan ilk Arap milliyetçisi gizli örgütleri kurdular. Bu gizli örgütlerden el-fatat ve el-ahd gibi örgütler Osmanlı dan ayrılıp bağımsız bir Arap devleti kurmayı hedefliyordu. Bu gizli örgütlerin üyesi olan milliyetçi genç kuşak kentli Sünni elitler, Faysal ın Suriye de yılları arasında süren yönetimi, Fransız mandası ve bağımsızlıktan sonra Suriye de çok önemli roller üstlendi. Bu kuşak içerisinden Haşim el-atasi, Şükrü el-kuvvetli ve Cemil Mardam Bey gibi isimler yılları arasında birçok kez başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerinde bulundu. 20. yüzyılın başlarında, yerel ayan ailelerinin genç kuşak milliyetçi üyeleri, eski kuşağın pragmatik eşraf politikasına karşı çıkmalarına ve bağımsız bir Arap devleti kurma arzularına rağmen, Faysal ın kısa süren krallığında yaşadıkları hayal kırıklığından sonra, manda döneminde, Ulusal Blok u kurarak eski kuşak ayanın eşraf politikasını şerefli işbirliği adı altında miras aldı. 13 Tıpkı eski kuşağın Osmanlı Devleti ile kurduğu pragmatik ilişki biçimi gibi, yeni kuşak ayan, yeni patrona yani Fransa ya yönetsel kabiliyetini ispatlayarak yerel çıkarlarını elde etme politikası güttü. Bağımsızlık döneminde Suriye nin en önemli politik aktörlerini içerisinden çıkaracak olan kentli ayan ailelerinin pragmatik politikaları bağımsızlıktan sonra da devam etti. Osmanlıların Suriye den çekilmesinin ardından Faysal ın yılları arasında süren Suriye Arap Krallığı boyunca bu genç milliyetçi kuşak Suriye de en önemli politik 8

10 SURİYE POLİTİK KÜLTÜRÜNDE TARİHSEL PRAGMATİZM, BEŞAR ESAD DÖNEMİ SURİYE DIŞ POLİTİKASI VE TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ güç oldu. Eşraf ailelerin yaşlı kuşağı Osmanlıların çekilmesinden sonra bir üst otorite olarak Fransa ya kendi yönetsel kabiliyetlerini ispatlayarak yerel çıkarlarını korumak için eşraf politikasının devamlılığını sağlamaya çalışırken, genç milliyetçi kuşak, Suriye nin tam bağımsızlığı için Fransa ile işbirliğine karşı çıktı. Fakat 1920 yılında Fransa nın zayıf Arap kuvvetlerini yenmesi ve Suriye mandasının ilan edilmesi sonucu genç milliyetçiler sürgüne gitmek zorunda kaldı. Ortaya çıkan politik boşluğu, eski kuşak eşraf, Fransa ile karşılıklı çıkara dayanan ilişkiler kurarak doldurdu. Fransa nın yılları arasındaki manda karşıtı büyük isyanı güçlükle bastırması, Fransızları manda yönetimini gevşetmeye ve halk arasında eski kuşak eşrafın dışında daha yaygın desteğe sahip bulunan politik gruplarla işbirliğine girmeye zorladı. Tam bu sırada sürgündeki genç kuşak eşraf Ulusal Blok etrafında birleşerek Fransa ya karşı onurlu işbirliği adını verdiği yeni bir stratejiyi hayata geçiriyordu. Bu politika eşraf politikasının birebir aynısıydı; Ulusal Blok, halkın milliyetçi duygularına zarar vermeden ılımlı bir milliyetçi söylevle Fransa nın gözünde eski kuşağın yerine kendilerini ispatlamak ve önce yönetime gelerek sonra Fransa ile müzakere yoluyla bağımsızlığı kazanmak istiyorlardı. Dolayısıyla yeni kuşak, eski kuşağın pragmatizmini doğrudan miras almış oldu. 2. Bağımsızlıktan Hafız Esad Dönemine Suriye Dış Politikasında Hizipsel Pragmatizm: Suriye tarihi içerisinde darbeler dönemi olarak da adlandırılabilecek olan arası dönemde Suriye dış politikasına tam anlamıyla hizipler ve onların pragmatik yaklaşımlarının damga vurduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Manda döneminde bütün Ortadoğu gibi Büyük Suriye topraklarının yapay sınırlarla bölünmesi ve Fransa nın bölyönet politikası Suriye nin 1946 yılında tam bağımsızlığını kazanmasından sonra zayıf bir devlet olarak ortaya çıkmasına yol açtı. Kentli Sünni elitlerin bağımsızlık döneminde eşraf politikasını sürdürerek işbirliği yapabileceği bir üst otorite kalmamış olmasına rağmen, Suriye nin zayıf devlet yapısı ve elitlerin çeşitli hiziplere bölünmesi, ülke içinde iktidarın korunması veya iktidarın ele geçirilebilmesi için onların bölgesel veya küresel patron lara dayanmasına yol açtı. Suriyeli rakip hiziplerin mücadeleleri ve eşraf politikasından kaynaklanan bir patron vasıtasıyla yerel iktidarı elde etme alışkanlıkları, ülke içinde politik istikrarsızlığa ve bölgesel ülkelerin dış müdahalelerine neden oldu. Stratejik konumu gereği Suriye yi Ortadoğu hegemonyası için vazgeçilmez gören, özellikle Irak ve Mısır gibi bölgesel aktörler, Suriyeli rakip hizipleri finanse ederek ve iktidardaki hizbi devre dışı bırakmak için askeri darbeleri teşvik ederek Suriye iç politikasına doğrudan müdahil oldu arası dönemde politik istikrarsızlık ve zayıf devlet yapısından dolayı, yerel hiziplerin iktidar arayışını dış patronlara dayanarak aramasından dolayı, Suriye dış politikasının ulusal çıkarlar yerine hiziplerin çıkarları tarafından şekillendirildiğini öne sürmek yanlış olmayacaktır. Patrick Seale, bağımsızlık döneminde Suriye yi bölgesel ve küresel güçler arasında gidip gelen bir futbol topu olarak tanımlanmaktadır. 15 Genç kuşak ayan tarafından manda döneminde kurulan Ulusal Blok, bağımsızlık döneminde geleneksel olarak rakip olan Şamlı ve Halepli politikacılar arasında ikiye bölündü. Şamlı ayan, Şükrü el-kuvvetli ve Cemil Mardam Bey öncülüğünde Millet Partisini kurarken, Halepli grup Nazım el-kudsi ve Haşim el-atasi liderliğinde Halk Partisi etrafında toplandı. İki hizbe bölünen geleneksel Sünni elitlerin birbirleriyle iktidar için mücadelesi ve dış politika vizyonları, onların geleneksel ekonomik bağlantıları ve sadakatleri tarafından belirlendi. Halepli hizip Irak la tarihsel ekonomik ilişkilerinden dolayı iktidarı elde etmek için bu ülke ile birleşmeyi savunurken, Şamlı politikacılar geleneksel bağlarından dolayı Mısır ve Suudi Arabistan la birlikte hareket ederek Irak ve Halepli ayanın iş- 9

11 birliğine karşı iktidarını koruma yolunu seçti. Dolayısıyla, bağımsızlık döneminde Suriyeli politikacılar sürdürebilecekleri bir eşraf politikası kalmamasına rağmen yerel çıkarlarını, bölgesel patronlarla pragmatik bir işbirliğine dönüştürerek, bir diğer ifadeyle dış destek karşılığında Suriye iç politikasına dış müdahale imkanı sağlayarak, elde etmek istediler. Bağımsızlıktan sonra Suriye de geleneksel politikacılar gibi ordu da Mısır ve Irak taraftarları olmak üzere iki hizbe bölünmüştü yılından sonra bir dizi askeri darbe yoluyla siyasi konumunu güçlendiren ordu, geleneksel politikacıların bölgesel ve küresel patronlarla kurduğu pragmatik ilişki modelini aynen devam ettirdi, hatta daha da ileriye taşıdı yılları arasında Suriye yi yöneten Şamlı politikacıların yönetimsel yeteneksizlikleri, Fransızlarla devam eden çıkar ilişkileri, yolsuzluklar ve ülkenin kronik sosyo-ekonomik problemleri ülkedeki politik durumu içinden çıkılmaz bir hale getirdi. Şamlı elitlerin ülke içindeki meşruiyetini artırmak için bir fırsat olarak gördüğü 1948 yılındaki Birinci Arap-İsrail Savaşı Filistin fiyaskosuna dönüşünce General Hüsnü Zaim, ordu içindeki pan-arap milliyetçisi genç kuşak subayların desteğini alarak Suriye tarihindeki ilk askeri darbeyi 30 Mart 1949 da gerçekleştirdi. Fakat Zaim, ülke içinde yükselen Irak la birleşme beklentilerinin aksine, Irak la yakınlaşma politikasını geçici bir süreliğine Mısır ve Suudi Arabistan dan daha fazla ekonomik ve askeri yardım elde etmek için bir koz olarak kullandı. Zaim in dış patron olarak Mısır ve Suudi Arabistan a geri dönüşü, ayrıca Şamlı elitler gibi Fransa ile pragmatik ilişkiler kurması, hatta daha ileriye gidip Soğuk Savaş koşullarında ABD den ekonomik ve askeri yardım alabilmek için İsrail e barış teklif etmesi, Irak yanlısı grupların ve hayal kırıklığına uğrayan pan-arap milliyetçisi genç subayların Sami Hinnavi etrafında birleşip Hüsnü Zaim diktatörlüğünü dört buçuk ay sonra devirmesiyle sonuçlandı. Sami Hinnavi darbesinden sonra, Halepli Halk Partisi ve Irak taraftarı askeri hizipler Suriye de gücü eline alıp dış patron olarak I- rak ile işbirliği yaparak Şamlı politik grubu ve ülkedeki Mısır-Suudi etkisini kırmaya çalıştı. Sami Hinnavi dönemindeki en ilginç gelişme Suriye de Irak karşıtı siyasal akımın yegâne temsilcisi olan Halk Partisi nin politik geleceğini garanti altına almak için Millet Partisi nin Irak la birleşme politikalarını desteklemeye başlamasıdır. Bu değişen ittifak, geleneksel Sünni elitlerin ideolojik sadakatsizliklerinin, pragmatik ve esnek politikalarının en açık kanıtıydı. Edip Çiçekli, 1949 Aralık ayında üçüncü askeri darbeyi gerçekleştirerek Irak yanlısı Halk Partisi iktidarına son verdi. Suriyeli diğer sivil ve askeri liderler gibi Çiçekli de pragmatik bir liderdi. Çiçekli, ülke içinde konumunu güçlendirmek için Halk Partisi nin başını çektiği Irak yanlısı gruplara karşı dış patron olarak Mısır ve Suudi Arabistan la yakın işbirliği içine girdi. Çiçekli, aynı zamanda, başarıyla gerçekleştirdiği kısmi devlet inşa süreci sayesinde halkın radikal isteklerine aykırı olarak, tıpkı Zaim gibi, Fransa ile iyi ilişkiler kurdu ve Amerikan desteğini sağlamak için İsrail le barış anlaşması imzalamak istedi. Görüldüğü gibi yerel politik çıkarlar için dış güçlerle işbirliği yapma politikası üç Suriyeli askeri diktatör tarafından da uygun bulunmuştur yılı ve takip eden dönemde, geleneksel toprak sahibi sınıfa karşı ordunun yanı sıra alt ve orta sınıflardan gelen Baas Partisi, Arap Sosyalist Partisi, Suriye Sosyal Nasyonalist Partisi (SSNP) ve Suriye Komünist Partisi (SKP) gibi politik gruplar güçlenmeye başladı. Birinci Arap-İsrail Savaşı sonrası ordu içerisindeki milliyetçi genç subayların politikleşmesi, onların radikal sosyalist ve laik milliyetçi fikirleri benimseyen Baas Partisi ve Ekrem Hurani nin Arap Sosyalist Partisine eklemlenmesine yol açmıştı. Bu partilerin ordu içinde güçlenmesi onların yukarıda değinilen üç askeri darbe içerisinde önemli rol oynamalarını sağladı. Özellikle Ekrem Hurani nin ordunun genç üyeleri üzerindeki etkisi onu darbelerin vazgeçilmez siması yapmıştı. Hurani, Suriye nin ilk üç askeri diktatörünün yakın arkadaşıydı 10

12 SURİYE POLİTİK KÜLTÜRÜNDE TARİHSEL PRAGMATİZM, BEŞAR ESAD DÖNEMİ SURİYE DIŞ POLİTİKASI VE TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ ve ülkedeki politik konumunu ordudaki güç merkezine dayanarak sağlamlaştırıyordu. Ordu gibi radikal partiler de tarihsel bir süreç içerisinde evrilen ve Suriye politik kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelen yerel politik çıkarları bir üst otoriteye dayanarak gerçekleştirmeyi öngören pragmatik politika modelini miras aldı veya miras almak zorunda kaldı. İç politikadaki etkinliğini sürdürebilmek için birçok kez çeşitli hizipler arasında ittifak değiştiren Ekrem Hurani oportünist radikalizmin en önemli temsilcilerinden biriydi. Aynı şekilde, pan-arabizm in en ateşli savunucuları olarak görülen Baas Partisi nin kurucuları Mişel Eflak ve Salah Bitar birçok kez ideolojilerini politik çıkarlarına feda etti. Eflak ve Bitar, Süveyş krizi sonrasında Nasır ın Mısır ı ile birleşmeyi savunurken, pan-arabizm den ziyade 1954 sonrasında daha önce geleneksel politikacılara karşı işbirliği yaptıkları Suriyeli komünistlerin Sovyetler Birliği nin desteğiyle iç politikada Baas ın kazandığı politik etkinliği darbe yoluyla yok edeceği kaygısını taşıyordu. Aynı liderler, 1958 yılında Birleşik Arap Cumhuriyeti (BAC) kurulduktan sonra Nasır ın Baas ı Suriye politikasından tasfiye etme girişimlerine karşı bir kez daha ittifak değiştirip 1958 yılında Irak ta kanlı bir darbe ile monarşiyi deviren Abdülkerim Kasım ı BAC a dâhil ederek Nasır ın gücünü kırmayı ve iç politikadaki etkinliklerini yeniden kazanmayı hedefliyordu. Malik Mufti, Baasçı liderlerin bu pragmatizminden dolayı 1954 sonrası dönemde Baas Partisini Eflak, Bitar ve Hurani nin iç siyasetteki rakiplerini dengelemek için politik hırsları uğruna kullandıkları işlevsel bir araç olarak tanımlamaktadır. Baas ın geleneksel liderlerinin devrimci politikaları bırakarak pragmatik davranmaları ve bu bağlamda partiyi politik kaygıları uğruna Nasır ın isteği üzerine lağvetmeleri, onların, partinin genç üyeleri tarafından eleştirilmelerine ve 1963 sonrası dönemde tasfiye edilmelerine yol açacaktır. 16 Politik gelecek kaygısından dolayı pragmatik pozisyon değişikliklerine başvuran sadece Millet Partisi ve Baas değildi, orduyla sürekli mücadele halinde olan Mısır karşıtı ve Irak yanlısı Halk Partisi, 1958 yılının başında Nasır ile birleşme sonucu ordunun politikadaki gücünün kırılacağını düşünerek Mısır la birleşmeyi desteklediğini bildirdi. Fakat Nasır ın sosyalist ve merkezileştirici politikalarının Suriye de kendi güçlerini yok edeceğini düşünmeye başladıklarında 1961 yılındaki ayrılıkçı darbeyi olumlu karşılayıp hükümeti kurduklarında Irak la birleşme yolları aradılar yılları arasında Suriye iç ve dış politikasına mezhep temeli olmayan hizipsel mücadeleler damgasını vurdu. Fakat 1963 yılındaki Baas darbesinden sonra kentli Sünni elitlerin politik sahneden tasfiyesiyle mezhep, bölge ve aşiret faktörü Suriye politikasını şekillendiren en önemli dinamik haline geldi. Manda döneminde ve bağımsızlık sonrasında kentli Sünni elitlerin geleneksel olarak orduyu küçümsemesi, kendi içlerindeki hizipsel mücadeleler sonucu ordunun üst kademelerinde gerçekleştirdikleri karşılıklı tasfiyelerle birleşince, Fransız mandasından itibaren orduya girmeye başlayan ve 1950 lerde politikadan uzak kalarak yıpranmamış heterodoks inançlara sahip Alevi ve Dürzî subayların ordu içinde yükselişine neden oldu. 17 Ordu içindeki kırsal tabanlı heterodoks dini azınlık gruplar, Sünni elitler karşısında yüzyıllardır devam eden ezilmişliklerine karşı sosyalizmi ve laik pan-arap milliyetçiliğini ilke edinen Baas Partisine girerek partinin askeri kanadını oluşturdular. Hafız Esad ın önemli üyelerinden biri olduğu, BAC döneminde kurulan Askeri Komite 1963 yılındaki Baas darbesinin arkasındaki en önemli güçtü. Baas Partisi içerisinde özellikle Alevi subayların yükselişi 1963 darbesinden sonra partinin eski muhafızları olarak adlandırılan sivil Eflak- Bitar kanadı ile daha çok Alevilerden oluşan askeri kanat arasında hizipsel bir iktidar mücadelesinin yaşanmasına yol açtı yılında başarılı bir darbe ile iktidarı ele geçiren ve partinin geleneksel liderlerini tasfiye eden radikal sol ideolojiye sahip Alevi Baasçılar, 11

13 Salah Cedit liderliğinde rejime tam bir Alevi kimliği kazandırdı. Suriye Silahlı Kuvvetleri içerisinde mezhep mücadelesi o denli artmıştı ki, rejime karşı Ağustos 1966 da başarısız bir darbe girişiminde bulunan Dürzî Binbaşı Selim Hatum, Baas ideolojisinin en önemli sloganı olan ebedi misyona sahip bir Arap milleti söylevinin Alevilerin elinde ebedi misyona sahip bir Alevi devleti ne dönüştüğünü belirtmiştir. 19 Askeri Alevi Baasçıların 1966 darbesi sonrasındaki iç hizipsel mücadeleleri Hafız Esad ın Kasım 1970 teki kansız darbesi ile son bulmuştur. 3. Hafız Esad Dönemi Suriye Dış Politikasında Mezhep-Devlet Pragmatizmi: Hafız Esad, Kasım 1970 te Baas Partisi nin askeri kanadı içerisindeki eski yol arkadaşı Salah Cedit e karşı gerçekleştirdiği kansız darbeyle Suriye de 1946 yılından beri devam eden askeri darbeler dönemini kapattı yılları arasındaki siyasi hizipleşmelerin, toplumsal çalkalanmaların ve askeri darbelerin yol açtığı politik istikrarsızlığın önüne geçerek istikrarlı bir devlet kurmak isteyen Esad, bunu otoriter-totaliter bir rejim inşa ederek başardı. Esad, gerçekleştirdiği kansız darbe ile iktidarı ele geçirdikten sonra her türlü toplumsal farklılığı ortadan kaldıracak köklü bir reform hareketine girişti ve ülkenin siyasal, ekonomik, güvenlik ve yasama işlerinde devlet başkanının mutlak otoritesine dayanan bir sistem kurdu. 20 Darbeden sonra Suriye devlet başkanı ve Baas Partisi genel sekreteri olarak seçilen Hafız Esad, ilk iş olarak Baas içindeki ve dışındaki muhalif hareketleri tasfiye etti. Suriye de Halk Meclisi adı altında 250 sandalyeli bir meclis ve Baas Partisi dâhil beş solcu partinin birleşmesiyle Ulusal İlerici Cephe adında politik bir mekanizma oluşturulsa da her iki yapının üzerinde Baas Partisi nin, dolayısıyla Hafız Esad ın mutlak kontrolü bulunmaktaydı. Hafız Esad, kendi liderliğine dayanan tek partili totaliter bir sistem kurarken, Suriye de çok partili siyasal sistemin hâkim olduğu ve yıllarındaki gibi politik istikrarsızlık dönemlerinin önüne geçerek rejimi güçlendirmeyi ve muhalif hareketlerin ortaya çıkmasını engellemeyi hedeflemiştir. Esad, Baas diktatörlüğünü inşa ederken kendisinin de mensubu olduğu ve Suriye nüfusunun %10-12 lik kısmını oluşturan Arap Alevi (Nusayri) mezhebinden olan kendi aile üyelerine dayanmayı tercih etmiştir. Osmanlı dan beri Suriye de hâkim sınıf olan büyük toprak sahibi Sünni elitler tarafından iktidardan ve ekonomik kaynaklardan yüzyıllardır dışlanan kırsal tabanlı Alevilerin bağımsızlık sonrası ordu ve Baas Partisi yolu ile dikey mobilizasyonu Hafız Esad ın iktidarı ele geçirmesiyle zirveye ulaşmıştır. Her ne kadar Esad, farklı toplumsal grupları izlediği kısıtlı liberal ekonomik politikalar ile sisteme dâhil etmeye çalışsa da, 1970 sonrası dönemde Nusayrilerin ordu, istihbarat servisleri ve bürokraside birçok kilit pozisyona yerleştirilmesi devlet ve mezhep çıkarlarını iç içe geçirmiş ve Suriye de hizipsel pragmatizm dönemi kapanıp mezhep-devlet pragmatizmi diye adlandırabileceğimiz bir dönem başlamıştır sonrası dönemde bu iç içe geçmişlik, Nusayri azınlığın Esad rejiminin devamını kendi yaşamsal mücadelesi olarak görmesine neden olmuştur. Nitekim Suriye de Nusayri mezhebini temel alan Esad rejimini tehdit eden her hareket şiddet yolu ile bastırılmıştır Baas darbesi sonrasında Nusayri Baasçıların Sünni elitleri tasfiye ederek sosyo-ekonomik yaşam ve politik sistem üzerinde elde ettikleri etkinlik, Hafız Esad ın totaliter rejiminin yükselişi ve kilit pozisyonlardaki aile çevresinin yolsuzluklarıyla birleşince, geniş orta sınıf Sünni kesimler Müslüman Kardeşler örgütü etrafında birleşerek rejime karşı muhalefete başlamıştır. Sünni Müslümanların yüzyıllardır sapkın olarak gördükleri Alevilerin ve Esad ın elindeki iktidarın 1973 yılında anayasadan devletin dini İslam dır maddesini çıkarmaya çalışması ülke içinde rejime karşı güvensizliği pekiştirmiştir. Esad ın rejimin güvenliği için Nusayri güvenlik birimlerine 12

14 SURİYE POLİTİK KÜLTÜRÜNDE TARİHSEL PRAGMATİZM, BEŞAR ESAD DÖNEMİ SURİYE DIŞ POLİTİKASI VE TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ dayanması ve toprak reformu yolu ile Sünni toprak sahiplerinin topraklarını Nusayri köylülere dağıtması rejim ile Sünni Müslümanlar arasındaki gerilimi daha da artırmış ve orta sınıf Müslümanlar ile geleneksel toprak sahibi sınıfların ittifakına yol açmıştır. Suriye deki gergin durum rejimin pragmatik dış politika tercihleriyle daha da ağırlaşmış ve 1970 lerin ikinci yarısından itibaren Müslüman Kardeşler ile rejim arasındaki gerilim Sünni-Nusayri çatışmasına dönüşmüştür. Esad rejimini tehdit etmeye başlayan mezhep çatışması 1982 yılında Hama da binlerce Sünni nin katledilmesi ve Müslüman Kardeşlerin gücünün kırılması ile sonuçlanmıştır. 21 Esad rejimi, kendi aile ve aşiret bağları üzerine yükselen Nusayri mezhebinin bekasına yönelik her tehdidi devletin bekası ile ayrılmaz bir bütün olarak gördüğünü bu olay ile kanıtlamıştır. Hafız Esad dönemi dış politikasına baktığımızda karşımıza çıkan en önemli unsur devlet inşa sürecinin dış politika yapımı üzerindeki etkisidir. Hafız Esad, yılları arasında çeşitli hizipler arasındaki iktidar mücadelelerine son verip gücü tekeline alarak ülkede politik istikrarı sağlamıştır. Esad ın hiçbir güç odağına bağlı kalmadan merkezi otoriteyi kendi elinde toplaması Suriye de monarşik başkanlık olarak adlandırılabilecek bir dönemi başlatmıştır. 22 Devletin güçlenmesi, petrol gelirlerindeki patlama ve dış yardımlarla birleşince Suriye ekonomisi ciddi anlamda güçlenmiş, artan zenginlik, rejimin güçlü bir ordu ve iç güvenlik aygıtı kurmasını kolaylaştırmıştır. Ekonomik gelişme ve ordunun büyümesi, eğitim ve sağlık sistemindeki düzenlemelerle birleşince ülkedeki politik istikrarsızlık son bularak devletin etkinliği artmıştır. 23 Esad ın gerçekleştirdiği bu devlet inşa süreci sayesinde Suriye, Mısır ve Irak gibi bölgesel devletlerin iktidar mücadelesine bağımlılıktan kurtulmuş ve Ortadoğu da realist politikalar izleyen önemli bir güç haline gelmiştir. 24 Esad, Suriye yi yerel iktidar için bölgesel patron arayan bir konumdan, bağımsız hareket eden bölgesel bir patrona dönüştürmüştür. Bu bağlamda Esad, Türkiye ve Irak gibi bölgesel aktörleri zayıflatmak için muhalif Kürt hareketlerini, İsrail e ve ABD ye caydırıcılığını ispatlamak ve bölgesel pozisyonunu güçlendirmek için Lübnanlı Şii Hizbullah örgütünü desteklemiştir. Esad ın Suriye de başarılı bir devlet inşa sürecini hayata geçirmesi ve gücü tekeline alması, devletin kısmen de olsa kamuoyu baskısından bağımsız dış politika izlemesine yol açmıştır. Esad, mezhebe dayalı rejimini güçlendirmek, bazen de meşruiyetini sağlamak için bölgesel ve küresel düzeyde birçok pragmatik ittifak kurmuş ve dış yardımlar almıştır. Fakat devletin çıkarlarını elde etmek ve rejimin varlığını sürdürmek için kurulan ittifaklardan gerekli görülen zamanlarda çok kolay vazgeçilmiştir. Esad, Suriye yi bölgesel bir aktör haline getirirken önemsediği en önemli faktör İsrail tehdidiydi yılındaki neo-baas darbesinden sonra Salah Cedit grubunun radikal sol politikaları Suriye yi Arap dünyası içerisinde yalnızlaştırmış, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşları nda İsrail karşısında alınan küçük düşürücü mağlubiyet ve Golan Tepelerinin kaybı ile sonuçlanmıştı yenilgisi, Esad ı İsrail karşısında realist bir politika izlemeye zorlamış, Filistin in kurtuluşu ideali yerini Suriye nin güvenliği için stratejik konumda bulunan Golan Tepelerinin kurtarılmasına bırakmıştır. Bu bağlamda Esad, Suriye nin bölgesel yalnızlığına son verip İsrail e karşı ortak bir Arap cephesi kurulması fikrini savunmuştur. Pragmatik bir aktör olarak Esad, daha önce Cedit e karşı güç mücadelesinde Arap milliyetçiliği ekseninde Irak taki Baas rejimiyle işbirliğini savunurken, iktidarı ele geçirdikten sonra, tıpkı Cedit gibi, Saddam Hüseyin in Baas rejimini kendine rakip olarak görmeye başlamıştır. Esad ın geleneksel Baas liderlerinin bulunduğu komşu Irak a yönelik politikalarında Cedit le aynı noktaya gelmesi, onu Suriyelilerin gözünde pan-arap kimliğini ispatlayarak meşruiyet kazanmaya zorlamıştır. Bu sebeple, 17 Nisan 1971 de Suriye, Mısır ve Libya arasında Arap Cumhuriyetleri Federasyonu kurulmuş, böylece Esad hem İsrail e 13

15 karşı Suriye nin bölgesel yalnızlığını sonlandırmış hem de halkının gözünde meşruiyetini artırmayı başarmıştır. 25 Bölgesel yalnızlığını kısmen gideren Esad rejimi, İsrail e karşı gerekli ekonomik, askeri ve lojistik desteği almak adına Sovyetler Birliği, askeri harcamalarına kaynak bulabilmek içinse petrol zengini Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan la iyi ilişkiler geliştirmiştir. Aynı zamanda Arap dünyasının en büyük askeri gücüne sahip olan Mısır la işbirliği yapan Esad, İsrail e karşı kısa vadeli hedeflerini gerçekleştirmek ve Filistin meselesinde söz sahibi olabilmek için 1973 yılında Enver Sedat la birlikte İsrail e karşı ortak bir saldırı düzenlemiştir. Mısır ve Suriye birliklerinin savaş sırasındaki göreli başarısı Esad ın Arap dünyasındaki prestijini artırırken, Golan Tepeleri geri alınamamış fakat Şam yönetimi hem İsrail e hem de Batılı ülkelere gücünü göstererek Ortadoğu denklemlerinde Suriye nin de var olduğunu ispatlamıştır. 26 Esad, 1975 yılında Filistinliler ve Hıristiyan Falanjistler arasında patlak veren Lübnan İç Savaşına yaklaşık askerini göndererek müdahil olmuştur. İlk başlarda Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) nü destekleyen Esad, Filistinlilerin iç savaşı kazanma ihtimalinin İsrail in Lübnan ı işgali ve bir Suriye-İsrail savaşına yol açabileceğinden endişe ederek, Filistinlilere karşı Hıristiyanları silahlandırmıştır. Esad ın bu müdahalesi ile FKÖ nün Lübnan ı ele geçirmesi engellenmiş ve Lübnan üzerinde Suriye söz sahibi olmaya başlamıştır. 27 Esad ın pragmatik bir biçimde Suriye nin politik çıkarları ve İsrail i Lübnan da dengeleme amacı uğruna Filistin davasını savunan Araplara karşı takındığı bu tavır yukarıda söz edilen İslami muhalefetin rejime karşı güçlenmesinde önemli köşe taşlarından biri olmuştur. Esad ın Büyük Suriye rüyası adına Suriye askerlerini Lübnan a göndermesi bu ülkede 2005 yılına kadar sürecek olan Suriye hegemonyasının temellerini atmıştır. Ayrıca İsrail e karşı Hizbullah gibi örgütlere destek sağlayan Esad, Ortadoğu da oynayabileceği çok önemli kartlar kazanmıştır. Esad, uluslararası arenada politikalarını sürdürebilmek için gerekli olan ekonomik ve askeri kaynakları elde etmek uğruna ideolojiye bakmaksızın Sovyetler Birliği, İran, Mısır, Irak, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle birçok kez çeşitli pragmatik ittifaklar kurmuştur. 28 Bu ittifaklardaki temel ölçü ise Baas rejimini tehdit etmeyen ülkelerle kurulması ve ihtiyaç duyulduğu anda kolayca değiştirilmesidir. İktidara geldiği andan itibaren Irak taki rakip Baas rejimine karşı düşmanca politikalar izleyen Esad, yıllarında Mısır lideri Sedat ın ABD desteğini alabilmek için İsrail le Camp David te barış anlaşması imzalamasıyla Irak la yakınlaşma politikası izlemeye başlamış, hatta iki ülkenin birleşmesi meselesini bile gündeme getirmiştir. 29 Esad, her ne kadar Irak la yakınlaşma politikası izlese de Irak ın Suriye Müslüman Kardeşler örgütüne verdiği destek ve Suriye ye rakip bir bölgesel güç olması sebebiyle, İran-Irak savaşında Arap olmayan İran a destek vermiştir yılında Irak-İran arasında ihtilafların çözülmesi noktasında varılan anlaşmayı Irak ın Arap milliyetçiliğine olan ihaneti olarak değerlendiren Esad, sadece beş yıl sonra aynı İran ı Arap devleti Irak a karşı destekleyerek ne derece pragmatik bir lider olduğunu göstermiştir. ABD ve İsrail karşıtlığını temel alan devrim sonrası İran yönetimi ile kurulan ittifak, Suriye ye Ortadoğu da bu iki ülkeye ve Batı yanlısı Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün yönetimlerine karşı oynayabileceği yeni bir kart daha kazandırmıştır. Devrim sonrasında İran ın Ortadoğu politikasında Hizbullah ve Hamas üzerinden artan etkisi Suriye ye kilit bir rol kazandırmış ve İran-Suriye ilişkileri stratejik ittifak düzeyine çıkmıştır. İran ın yanı sıra, Sovyetler Birliği nin Mısır ı kaybetmesi Ortadoğu da güçler dengesini ciddi anlamda değiştirmiş ve Suriye nin Sovyetler Birliği nezdinde öneminin artmasına yol açarak iki ülke arasında ekonomik ve siyasi ilişkiler daha da güçlenmiştir. Hafız Esad, her ne kadar Filistin meselesinin Araplar tarafından topluca çözülmesi gerekti- 14

16 SURİYE POLİTİK KÜLTÜRÜNDE TARİHSEL PRAGMATİZM, BEŞAR ESAD DÖNEMİ SURİYE DIŞ POLİTİKASI VE TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ ğine vurgu yaparak pan-arabizm i savunuyor görünse de, asıl olan Suriye nin ve dolayısıyla Esad rejiminin çıkarlarıydı. Esad ın çıkara dayalı pragmatik dış politika yapımının en önemli kanıtlarından biri 1991 yılındaki Körfez Savaşı dır. Esad, Saddam ın Kuveyt i işgalinden sonra ortaya çıkan uluslararası krizi başarılı bir şekilde manipüle ederek uzun yıllar dostluk kurduğu Sovyetler Birliği nin çöküş içerisinde olmasından dolayı uluslararası arenadaki yalnızlığını gidermeyi öngörmekteydi. Esad yönetimi, Körfez Krizi ni fırsata çevirerek, İran-Irak Savaşı sırasında takındığı tutum nedeniyle arasının açıldığı bölgesel Arap devletleri ile yakınlaşmak ve İsrail e karşı uygulamaya geçirmek istediği politikalar için ihtiyaç duyduğu ekonomik yardımları elde etmeyi hedeflemiştir. Esad ın Körfez Savaşı sırasında ABD öncülüğündeki Batılı koalisyona katılmasının en önemli nedeni ise eski patron Sovyetler Birliği nin çözülmesi ve artık muhtemel bir İsrail ve Batı tehdidine karşı Suriye yi koruyamayacak olmasıydı. Bu durum, dünyanın tek süper gücü olan ABD ile ilişkilerin geliştirmesini gerektiriyordu. Bu bağlamda Esad, pan-arabizm i ilke edinen komşu Irak a karşı kurulan koalisyona Suriye askerlerini dâhil ederken yenidünya düzeninin tek süper gücü olan ABD ile ilişkilerini yumuşatmayı, Ortadoğu da Suriye nin kilit rolünü hatırlatmayı ve İsrail e karşı Suriye nin çıkarlarının korunmasını sağlamayı hedeflemekteydi. 31 Esad ın bu stratejisi başarılı olmuş ve Suriye nin ABD saflarında yer alması, Lübnan daki askeri varlığının tanınması ve İsrail ile barış görüşmeleri için masaya oturması gibi sonuçlar doğurmuştur. 4. Tarihsel Pragmatizmi Miras Almak: Beşar Esad Dönemi Suriye Dış Politikası Hafız Esad 10 Haziran 2000 tarihinde vefat ettiğinde arkasında Baas Partisi, ordu ve istihbarat servisleri içinde Nusayrilerin tartışılmaz üstünlüğü bulunan güçlü bir devlet bıraktı. Suriye yi otuz yıl boyunca askeri diktatörlükle yöneten Hafız Esad ın yerine geçen oğlu Beşar Esad ın izleyeceği politikalar Suriye nin Ortadoğu nun birçok meselesinde kilit rol oynaması nedeniyle büyük önem arz etmekteydi. Babasına oranla daha farklı bir ortamda yetişen Beşar Esad, liderliğinin ilk yıllarında demokratik reformlar adına bazı ümit verici adımlar atsa da, birtakım iç ve dış sebeplerden dolayı beklenen reform hamlesini bir türlü gerçekleştirememiştir. İktidarının ilk yıllarında ABD ve AB ile iyi ilişkiler geliştirme politikası güden ve ekonomik liberalleşme yolu ile küresel kapitalist sisteme entegre olarak Suriye ekonomisini güçlendirmeyi hedefleyen Beşar ın özellikle ülkesinin güvenliğini temin için kurduğu pragmatik ittifaklar ve İsrail e karşı çeşitli örgütlere patronluk yapma politikası bağlamında babasının mirasını devraldığı gözlemlenmektedir. Beşar Esad ın iktidara gelmesinden sonra Suriye yi yerel, bölgesel ve uluslararası krizlerle dolu bir ortamda yönetmeye çalıştığı bir gerçektir. İsrail le 1991 yılında başlayan barış görüşmelerinin 2000 yılında çökmesinden sonra İsrail e karşı rejimin güvenliğinin sağlanması ve uygun bir barış anlaşması ile Golan Tepelerinin geri alınması Beşar Esad ın en önemli dış politika gündemi haline gelmiştir. İsrail in rejimin güvenliğine karşı tehdidi, Esad ın ekonomik liberalleşme ve yolsuzluklarla mücadele için öngördüğü reformları hayata geçirmesini engellemiş, bunun sonucunda özellikle petrol zengini ülkelerden Suriye ye gelmesi beklenen ekonomik kaynakların elde edilmesinin önü tıkanmıştır. Bu ise, Esad ın liberalleşme yoluyla elde edemediği kaynakları sağlamak için 2001 yılında eski düşman Irak ın Suriye üzerindeki petrol boru hatlarını Birleşmiş Milletler yaptırımları olmasına rağmen yeniden faaliyete geçirmesine neden olmuştur yılında George W. Bush ile birlikte Likud bağlantılı neo-con ların ABD de iktidara gelmesi ve 11 Eylül saldırılarından sonra ABD nin uluslararası terörizmle mücadele adına 2003 yılında Irak ı işgal etmesi Beşar Esad ı zor durumda bırakmıştır. Irak la 15

17 2001 den itibaren geliştirdiği ekonomik ilişkiler sebebiyle ABD nin tepkisini çeken Beşar Esad, 1991 deki Körfez Savaşının aksine, Irak a karşı kurulan koalisyona katılmayı reddetmiştir. ABD de İsrail i sonuna kadar destekleyen bir hükümetin bulunması ve Bush un Suriye-İsrail ilişkileriyle ilgili herhangi bir vaatte bulunmaması, aksine Suriye yi Lübnan dan çekilmeye; Hizbullah, Hamas, İslami Cihat gibi bölgesel kartlarına verdiği desteği çekmeye ve Irak işgaline ortak olmaya zorlaması Esad ın işgale karşı çıkmasına neden olmuştur. Bu teklifler, Şam yönetiminin İsrail e karşı bütün kartlarını elinden alacağı ve Golan ın geri alınması idealini ortadan kaldıracağı için kabul edilmemiştir. 33 Esad ın bu politikası ABD-Suriye ilişkilerinin gerginleşmesine yol açmış, bu sebeple ABD, Aralık 2003 ve Mayıs 2004 aylarında Esad ın Iraklı direnişçileri desteklemesi, uluslararası terörizme arka çıkması ve Suriye nin Lübnan işgali gibi bahanelerle Suriye ye bir dizi siyasi ve ekonomik yaptırım uygulamıştır. 34 Bir taraftan İsrail, öbür taraftan İsrail e arka çıkan Bush yönetiminin işgal ettiği Irak arasında sıkışan Beşar Esad, babası döneminde uygulanan dış politika yöntemlerine başvurma yoluna gitmiştir. Esad, 2003 ten sonra zaten yakın olduğu İran la ilişkilerini daha da derinleştirerek bölgesel yalnızlıktan kurtulmayı, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihat gibi örgütlere aktif patronluk yaparak İsrail ve ABD ye karşı caydırıcılığını artırmayı hedeflemiştir. Ayrıca Suriye nin ittifaklarını çeşitlendirme stratejisini bağlamında, Irak işgaline karşı çıkan Türkiye ile yakınlaşma politikası izlenmeye başlanmıştır. Irak işgalinin ardından Suriye ye Ortadoğu daki en büyük darbe 2005 yılında Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri suikastından sonra gelmiştir. Lübnan ın en önemli politikacılardan biri olan Hariri nin öldürülmesi uluslararası kamuoyunun dikkatini Suriye ye çevirmesine yol açmış ve Batı nın baskıları sonucu Esad, 1976 dan beri Lübnan da bulunan Suriye askerlerini geri çekmiştir. Böylece Suriye, güvenliğini sağlamak için İsrail e karşı elindeki en önemli stratejik kartlardan biri olan Lübnan ı kaybetmiştir. Hariri suikastını takip eden dönemde zor günler geçiren Esad a en büyük desteği İran vermiştir yılında radikal bir dış politika söylemiyle iktidara gelen Mahmud Ahmedinecad döneminde İran-Suriye ilişkileri her alanda gelişmiş ve stratejik ittifak düzeyine çıkmıştır. Ahmedinecad ın 2006 yılında Şam ı ziyaret ederek Esad ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ın yanı sıra, Hamas, İslami Cihat ve diğer Filistinli direniş örgütleriyle görüşmesi Batı ve İsrail karşıtı direniş cephesinin güçlenmesine yol açmıştır. 35 Beşar Esad ın, tıpkı babası gibi, sıkıntılı dönemlerde Suriye yi rahatlatacak ittifaklar kurma politikasını başarıyla uyguladığını söyleyebiliriz. İran ın desteğini arkasına alan Esad, Lübnan daki Şii Hizbullah, Filistinli Hamas ve İslami Cihat gibi örgütlere patronluk yapmaya devam ederek İsrail ve ABD ye karşı kullanabileceği kartları elinde tutmaya devam etmiştir. Özellikle 2006 İsrail-Hizbullah savaşı sırasında İran ın Hizbullah a ve Hamas a Suriye yoluyla ulaşması Suriye ye kilit bir rol kazandırmıştır. Esad; ABD, İsrail, Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün e karşı, İran ve bölgesel örgütlerle elde ettiği kartlara 2003 yılından sonra Türkiye ile geliştirdiği pragmatik ittifakı da ekleyerek bölgesel konumunu güçlendirmiştir. Batı ile ilişkileri bir türlü düzelmeyen Esad yönetimi küresel ölçekte Rusya, Hindistan ve Çin gibi aktörlerle iyi ilişkiler geliştirmeye özen göstermiştir. 5. Beşar Esad Döneminde Türkiye-Suriye Yakınlaşması Tarihsel süreç içinde Türkiye-Suriye ilişkilerine baktığımızda Hatay meselesi, su sorunu ve Hafız Esad ın PKK ya verdiği desteğin iki ülke ilişkilerinin yıllarca soğuk seyretmesine yol açtığı görülmektedir yılındaki Öcalan Krizi sonrası imzalanan Adana Protokolü ile düzelmeye başlayan ilişkiler 2000 yılında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer in Hafız Esad ın cenaze törenine katılmasıyla daha 16

18 SURİYE POLİTİK KÜLTÜRÜNDE TARİHSEL PRAGMATİZM, BEŞAR ESAD DÖNEMİ SURİYE DIŞ POLİTİKASI VE TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ da iyileşmiştir. Türkiye-Suriye ilişkilerindeki asıl kırılma noktası ise 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi nin (AK Parti) iktidara gelmesi ve Türk dış politikasının Ortadoğu paradigmasını değiştirmesiyle yaşanmıştır. Komşularla sıfır sorun politikasını Ortadoğu ya yönelik politikasının temel yaklaşımı olarak benimseyen AK Parti, bu çerçevede Suriye ile ilişkilere özel önem vermiştir. AK Parti hükümetleri döneminde, Türkiye-Suriye ilişkileri özellikle siyasal ve ekonomik alanlarda hızla gelişmiş ve iki ülke arasındaki problemli meseleler çözüme kavuşturulmuştur. Beşar Esad ın ABD ve bölgesel müttefikleri Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün ile olan soğuk ilişkileri İsrail in Suriye nin güvenliğine oluşturduğu tehditle birleşince, Türkiye nin bölgesel ortaklığı daha da önem kazanmıştır. İki ülkenin Irak ın işgaline karşı aynı tavrı benimsemesi, Suriye-Türkiye ilişkilerinde yakınlaşmaya yol açarak Esad ın İsrail ve ABD tarafından kuşatılmışlık hissinin azalmasına sebep olmuş ve iki ülke arasında yeni işbirliği imkânlarının kapısını açmıştır. Türkiye-Suriye ilişkilerindeki yakınlaşma sonucu 2008 yılında Türkiye; Suriye ile İsrail arasındaki barış görüşmelerinde arabuluculuk rolünü üstlenmiştir. Fakat aynı yıl içinde İsrail in Gazze saldırısı Türkiye-İsrail ilişkilerinde soğuk rüzgârlar esmesine sebep olmuş, 2009 yılındaki Davos Kriziyle birlikte Türkiye-İsrail ilişkileri adeta kopma noktasına gelmiştir. Türkiye-İsrail ilişkilerinin gerginleşmesi, Türkiye-Suriye ittifakına yeni bir ivme kazandırmıştır lı yıllarda güvenlik alanında çok önemli iki stratejik müttefik olan Türkiye ve İsrail arasındaki gerginlik, Türkiye-Suriye yakınlaşmasını hızlandırmış, bu bağlamda, iki devlet Nisan 2009 da İsrail i rahatsız eden ortak bir askeri tatbikat düzenlemiştir. 36 Böylece Suriye, İsrail e karşı verdiği mücadelede İran dan sonra çok önemli bir bölgesel kart daha kazanmıştır. 13 Ekim 2009 da Türkiye ve Suriye arasında iki ülkenin toplam on bakanının katılımıyla Halep ve Gaziantep te Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Kurulu toplantısı yapılmış ve ilişkiler bambaşka bir boyut kazanmıştır. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu toplantı sırasında Türkiye-Suriye ilişkilerinin sloganını Ortak kader, ortak tarih, ortak gelecek olarak belirtmiştir Aralık 2009 da Şam da Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi nin başbakanlar düzeyindeki Birinci Konsey toplantısı yapılmış ve Türkiye-Suriye ilişkileri iki ülkenin entegrasyonu olarak tanımlanabilecek bir evreye girmiştir. 38 Türkiye-İsrail ilişkilerindeki kötüleşme, bir yıl sonra, Mayıs 2010 da gerçekleşen Mavi Marmara baskını ile kopma noktasına gelirken, Türkiye-Suriye ilişkileri her açıdan gelişmeye devam etmiştir. İki ülke arasında vizelerin karşılıklı kaldırılmasıyla daha da gelişen ilişkiler, kendini güvenlik alanında da hissettirmiştir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şubat 2011 de Asi Nehri üzerine inşa edilmesi planlanan Türkiye-Suriye Dostluk Barajının temel atma töreninde Beşar Esad a kardeşim diye hitap ederek Türkiye-Suriye ilişkilerindeki tarihi ilerlemeyi belirtmiş, ortak tarih ve kültür paydası içinde Suriye ye seslenerek Bizler tarihin bizi birbirimize kardeş kıldığı ve eylediği milletleriz. Tarih boyunca bizim kaderimiz hep ortak oldu, hep birlikte yüreğimiz attı demiştir. 39 Fakat bir ay sonra Mart 2011 de Suriye de başlayan rejim karşıtı gösteriler Türkiye yi Beşar Esad ile olan ilişkilerinde ikilemde bırakmış ve Türkiye-Suriye ilişkilerinde gerilimli bir dönem başlamıştır. Beşar Esad, iktidara geldikten sonra demokratikleşme, yolsuzluklarla mücadele, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi gibi reformlar vaat etmesine rağmen, Hafız Esad döneminde rejimin merkezine oturan eski muhafızların sistem içindeki gücü ve 2003 Irak ile 2006 Lübnan savaşları gibi krizler sebebiyle reformları hayata geçirmemiştir. Esad, iktidara geldikten sonra reform için u- mutlar artsa da, ve yılları arasında Şam Baharı olarak adlandırılan, toplumun çok farklı kesimlerini temsil eden muhaliflerin 40 reform çağrıları rejim tarafın- 17

19 dan göz ardı edilmiş ve birçok muhalif lider tutuklanmıştır. 41 Beşar Esad ın sürekli reform vaat edip hiçbir adım atmaması kendisine duyulan ümitlerin azalmasına yol açmış ve babasından farksız bir lider olduğuna dair beslenen kanaatler pekişmiştir. Tunus, Mısır ve Libya daki diktatörlüklere karşı demokrasi ve özgürlük talep eden halk ayaklanmalarının başlamasıyla ortaya çıkan Arap Baharı Mart 2011 de Suriye yi de etkilemeye başlamıştır. Mart 2011 de Dera da başlayan gösterilerin Şam, Halep, Hama, Humus, Lazkiye, Banyas, Deir ez-zor gibi önemli şehirlere sıçramasıyla Beşar Esad üçüncü ve daha güçlü bir muhalefet dalgası ile karşı karşıya kalmıştır. Rejimin eski alışkanlıklarından kurtulmadığının bir göstergesi ise ordu birliklerinin göstericilere sert tepki göstermesi ve yüzlerce kişiyi gözünü kırpmadan öldürmesi olmuştur. Beşar E- sad ise reform yanlısı bir görüntü sergilemek için 1963 darbesinden beri yürürlükte olan olağanüstü hal yasasının ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kaldırıldığını ilan etmiş ayrıca Suriyeli kimliksiz Kürtlere vatandaşlık vermiştir. Esad, aynı zamanda, sivil göstericileri eli kanlı teröristler olarak göstermeye ve yabancı komploları öne çıkarmaya çalışarak rejimin uyguladığı şiddeti meşrulaştırma gayreti içine girmiştir. Mart ayından itibaren barışçıl gösteri yapanlara özellikle tanklar eşliğinde operasyonlar yapılması ve üzerlerine rastgele ateş açılması sonucu yüzlerce kişi hayatını kaybetmiştir. Şam yönetimiyle ilişkileri uzun bir süredir kötü olan ABD, Esad ı uyguladığı şiddet sebebiyle kınamış, Nisan ayında uygulamaya başladığı ekonomik ve siyasi yaptırımları takip eden aylarda daha da ağırlaştırmıştır. Şiddetin devam etmesi üzerine Barak Obama 18 Ağustos ta Esad ın meşruiyetini kaybettiğini belirterek görevden çekilmesi çağrısında bulunmuştur. 42 ABD nin yanı sıra, muhalif gösterilere karşı şiddete başvuran Şam yönetimine Mayıs ayından itibaren özellikle ekonomik yaptırımlarda bulunan Avrupa Birliği de tutumunu sertleştirmiş, Barak Obama nın ardından AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton yaptığı açıklamada Esad ın meşruiyetini yitirdiğini ve istifa etmesi gerektiğini belirtmiştir. 43 Rusya ve Çin gibi uluslararası aktörlerse Beşar Esad a biraz daha süre tanınması noktasında ihtiyatlı bir politika takip etmiştir. 6. Arap Baharı nın Türkiye-Suriye İlişkilerine Etkisi: Pragmatik İttifakın Sonu Arap Baharı, komşularla sıfır sorun politikası izleyen AK Parti yi gayet iyi ilişkiler içinde olduğu Mısır, Libya ve Suriye gibi ülkeleri yöneten diktatörlerle demokrasi talep eden halk arasında seçime zorlamıştır. Bu noktada Türkiye, Ortadoğu da demokratik değerlere sahip olan tek Müslüman ülke olarak halk ayaklanmalarının çıktığı ülkelere yönelik politikasını açıklamada önce sessiz kalsa da daha sonra özgürlük ve demokrasi talep eden halklardan yana tavır almıştır. Arap Baharı nın Türk dış politikasını karşı karşıya bıraktığı ikilem Türkiye-Suriye ilişkilerini de derinden etkilemiştir. Suriye de Mart ayında başlayan gösteriler ülkenin birçok kentine yayılmış ve rejim değişikliği talepleri her geçen gün daha yüksek sesle dile getirilerek, halk korku imparatorluğu olarak adlandırılan Baas diktatörlüğüne karşı baş kaldırmıştır. Olayların patlak vermesinden itibaren Beşar Esad yönetimine sivil göstericilere karşı şiddet kullanmaması ve demokratik geçiş için reformları hayata geçirmesi yönünde telkinlerde bulunan Erdoğan hükümeti, Şam yönetiminin aldığı sert önlemler ve ardı ardına gelen ölüm haberleri karşısında duyduğu endişeleri dile getirmeye başlamış ve Beşar Esad ı reform sürecini hızlandırması konusunda uyarmıştır. Fakat Esad, tıpkı babası gibi, baskı altına alınmaktan nefret eden bir lider olduğu için reformları dilediği zaman yapmak istemiş 44, dolayısıyla, Türkiye nin sözünü dinlemeyerek Suriye nin birçok kentinde barışçıl yönetim karşıtı gösterilere ordu birliklerini göndererek cevap ver- 18

20 SURİYE POLİTİK KÜLTÜRÜNDE TARİHSEL PRAGMATİZM, BEŞAR ESAD DÖNEMİ SURİYE DIŞ POLİTİKASI VE TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ miştir. Suriye ordusunun uyguladığı vahşet ve halkın üzerine rastgele ateş açması Türkiye- Suriye ilişkilerinde soğuk rüzgârlar esmesine yol açmıştır. Mahir Esad komutasındaki birliklerin muhalif gösterilerin olduğu şehirlere tanklarla operasyon düzenlemesi ve özellikle Hama da tanklar eşliğinde gerçekleştirilen kapsamlı operasyonlarda onlarca kişinin yaşamını kaybetmesi Erdoğan hükümetini yeni bir Hama katliamı konusunda endişelendirmiştir. 6 Haziran da Türkiye sınırına yakın bir noktada bulunan Cisr eş-şuğur kasabasında Suriyeli 120 güvenlik görevlisinin katledilmesi sonrasında ordunun operasyon yapacağı korkusuyla binlerce Suriyelinin Hatay a iltica etmeye başlaması ikili ilişkileri daha da kritik bir noktaya getirmiştir. 9 Haziran da Başbakan Erdoğan, artan şiddet olayları sebebiyle Esad a karşı kullandığı dili değiştirmiş ve beklenen reformların gelmemesi üzerine Biz Suriye deki gelişmelere daha fazla sessiz kalamayız. İyi ilişkiler ilelebet süremez açıklamasında bulunmuştur Haziran da Beşar Esad bir reform paketi açıklamış buna göre, seçimlerin yapılacağı ve çıkarılan genel affın kapsamının genişletileceği belirtilmiştir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu açıklamalarına Yetmez ama evet! diyerek Esad ı verdiği sözleri tutmaya ve çok partili siyasal sisteme geçmeye davet etmiştir. 46 Türkiye ve dünyaya karşı oyalama taktiklerini sürdüren Beşar Esad yönetimi, reform vaatlerine rağmen terörist olarak adlandırdığı göstericilere karşı operasyonlarını ara vermeden devam ettirmiştir. Ramazan ayı boyunca devam eden şiddet dolayısıyla, 9 Ağustos 2011 de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu nu Şam a gönderme kararı alan Erdoğan, bu ziyaretten önce yaptığı açıklamalarda Suriye konusunu bir dış mesele olarak, bir dış sorun olarak görmüyoruz. Suriye meselesi bizim bir iç meselemizdir 47 ve Suriye konusunda sabrın son anlarına geldik demesi Şam yönetimi tarafından tepkiyle karşılanmış ve Esad ın danışmanı Büseyna Şaban, Davutoğlu nun Şam a sert bir mesaj getirmesi durumunda terörü kınamayan Türkiye ye daha sert bir tepki verileceğini ilan etmiş ve Suriye nin iç işlerine karışılmaması gerektiğini bildirmiştir. 48 Davutoğlu, Şam a gerçekleştirdiği ziyarette Beşar Esad ile altı saatlik bir görüşme yapmış, bu görüşme sonunda Suriye tankları Hama dan çekilmiştir. Fakat Türkiye nin tankların çekilmesinden sonra operasyonların durması noktasındaki beklentileri gerçekleşmemiş ve Suriye de ölü sayısı her geçen gün artmıştır. Türkiye nin bütün uyarılarına rağmen Suriye de devam eden şiddet Türkiye-Suriye ilişkilerini kopma noktasına getirmiştir. Başbakan Erdoğan, 14 Eylül de Mısır ziyareti sırasında Esad ın Türkiye nin bütün iyi niyetli çabalarına rağmen reformları gerçekleştirmediğini ve halkına zulmettiğini belirterek Artık Esad a inanmıyorum açıklamasında bulunmuştur Eylül de BM nin 66. Genel Kurul Genel Görüşmeleri ne katılmak için gittiği New York ta Barak Obama ile görüşen Erdoğan, Suriye yönetimiyle görüşmelerimizi kesmiş durumdayız. Bu noktaya gelmek istemezdik ama Suriye yönetimi bizi böyle bir karar alma noktasına getirdi. Suriye yönetimine artık güvenimiz kalmamıştır açıklamasını yaparak ABD ile birlikte Esad a yaptırımlar konusunda ortak hareket edeceklerini belirtmiştir. 50 Erdoğan ın Suriye politikasını ABD ile aynı çizgide tanımlaması ve Beşar Esad ile ilişkilerini koparmasından sonra aynı ay içinde Türkiye, Suriye ye yönelik ilk yaptırım kararını almış; buna göre Türk hava sahası Suriye ye askeri malzeme taşıyan uçaklara kapatılmıştır. 51 Başbakan Erdoğan, 26 Eylül de ABD de Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı nda (SETA) yaptığı konuşmada Beşar Esad ın halkın gözünde meşruiyetini yitirdiğini ve iktidardan çekilmesi gerektiğini açıkça belirtmiştir. 52 Erdoğan, 5 Ekim de başladığı Güney Afrika gezisi sırasında da Beşar Esad a yüklenmeye devam etmiş, Esad ı olağanüstü hali kaldırdığı halde şiddeti durdurmaması ve Hama-Humus gibi kentlerde gerçekleş- 19

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL İSTANBUL 2015 YAYINLARI Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL Kapak ve Dizgi: Sertaç DURMAZ ISBN: 978-605-9963-09-1 Mecidiyeköy Yolu Caddesi (Trump Towers Yanı)

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi

Detaylı

KİTAP İNCELEMESİ Suriye Baas Partisi: Kökenleri, Dönüşümü, İzlediği İç ve Dış Politika ( )

KİTAP İNCELEMESİ Suriye Baas Partisi: Kökenleri, Dönüşümü, İzlediği İç ve Dış Politika ( ) KİTAP İNCELEMESİ Özge ÖZKOÇ (2008), Suriye Baas Partisi: Kökenleri, Dönüşümü, İzlediği İç ve Dış Politika (1943-1991) (Ankara: Mülkiyeliler Birliği Yayınları, 223 s.). Türkiye de Uluslararası İlişkiler

Detaylı

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ.

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ. ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ No.41, No.23, OCAK MART 2017 2015 ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ NO.41, OCAK 2017 YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK

Detaylı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara

Detaylı

LOCAL COUNCILS AND SECURITY SECTOR REFORM IN SYRIA BAŞLIKLI TOPLANTININ SONUÇ RAPORU

LOCAL COUNCILS AND SECURITY SECTOR REFORM IN SYRIA BAŞLIKLI TOPLANTININ SONUÇ RAPORU TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.16, MART 2017 LOCAL COUNCILS AND SECURITY SECTOR REFORM IN SYRIA BAŞLIKLI TOPLANTININ SONUÇ RAPORU Merkezi İstanbul da bulunan Suriyeli politika araştırmaları merkezi Omran

Detaylı

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3 KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3 - CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS

Detaylı

Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme

Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.17, MAYIS 2017 Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme Çalıştayı 12 Mayıs 2017 tarihinde ORSAM ve Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı na bağlı Nahrain Araştırmalar

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

Kerkük, Telafer, Kerkük...

Kerkük, Telafer, Kerkük... Kerkük, Telafer, Kerkük... P R O F. D R. Ü M İ T Ö Z D A Ğ A L A E D D İ N PA R M A K S I Z BAĞIMSIZ TÜRKMENELİ CUMHURİYETİ Kerkük Krizi ve Türkiye'nin Irak Politikası gerekçelerden vazgeçerek konuyu

Detaylı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 ( STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 Yeni Dönem Türkiye - Suudi Arabistan İlişkileri: Kapasite İnşası ( 2016, İstanbul - Riyad ) Türkiye 75 milyonluk nüfusu,

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Geçtiğimiz ay Suriye de Irak Şam İslam Devleti ve diğer muhalif güçler arasında yaşanan çatışmaya ilişkin, Suriye Devrimci Sol

Detaylı

ULUSLARARASI SURİYE SEMPOZYUMU TARİH, SİYASET VE DIŞ POLİTİKA 24-26 NİSAN ANKARA. Prof. Dr. H. Mustafa Eravcı-Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı

ULUSLARARASI SURİYE SEMPOZYUMU TARİH, SİYASET VE DIŞ POLİTİKA 24-26 NİSAN ANKARA. Prof. Dr. H. Mustafa Eravcı-Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ULUSLARARASI SURİYE SEMPOZYUMU TARİH, SİYASET VE DIŞ POLİTİKA 24-26 NİSAN ANKARA Yer: Bera Hotel, Ziya Gökalp Bulvarı No: 58 Çankaya - Ankara / Türkiye SEMPOZYUM PROGRAMI 24 NİSAN, CUMA Kayıt: 09:00-18:00

Detaylı

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1 Rapor No: 41, Mart 2011 KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Center for Mıddle Eastern Strategıc Studıes mezhepçilik Irak

Detaylı

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Brezilya: Ülkeler arası gelir grubu sınıflandırmasına göre yüksek orta gelir grubunda yer almaktadır. 1960 ve 1970 lerdeki korumacı

Detaylı

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam 978-605-5952-27-3 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam 978-605-5952-27-3 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011 Seri/Sıra No 2000 li Yıllar / 6 Kitabın Adı Türkiye de Dış Politika Editör İbrahim KALIN Yayın Hazırlık Arter Reklam ISBN 978-605-5952-27-3 BBaskı Tarihi Ağustos-2011 Ofset Baskı ve Mücellit Ömür Matbaacılık

Detaylı

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ Dr. Tuğrul BAYKENT Baykent Bilgisayar & Danışmanlık TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ Düzenleyen: Dr.Tuğrul BAYKENT w.ekitapozeti.com 1 1. TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK KONUMU VE ÖNEMİ 2. TÜRKİYE YE YÖNELİK TEHDİTLER

Detaylı

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Ankara Forumunun beşinci toplantısını yaptığımız için çok mutluyum. Toplantıya ev sahipliği

Detaylı

MUSUL OPERASYONU VE SONRASI: RISKLER, BEKLENTILER, ÖNGÖRÜLER TOPLANTISI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.9, EKİM 2016

MUSUL OPERASYONU VE SONRASI: RISKLER, BEKLENTILER, ÖNGÖRÜLER TOPLANTISI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.9, EKİM 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.9, EKİM 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.9, EKİM 2016 MUSUL OPERASYONU VE SONRASI: RISKLER, BEKLENTILER, ÖNGÖRÜLER TOPLANTISI 14 Ekim 2016 Cuma günü, ORSAM Musul Operasyonu

Detaylı

Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) Irak ta Bugünkü Durum

Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) Irak ta Bugünkü Durum Irak ta Bugünkü Durum Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) ABD nin Irak ı işgalinin en görünür sonuçları Irak ta siyasi gücün ve iktidarın kontrolünün Sünni azınlıktan Şii çoğunluğa geçmesi, Irak güvenlik

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü santralistanbul Küresel Sorunlar Platformu http://www.platformforglobalchallenges.org http://www.twitter.com/pgchallenges http://www.facebook.com/kureselsorunlarplatformu İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar

Detaylı

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı

Detaylı

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGIN SETA Abdullah YEGİN İstanbul

Detaylı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Bashar al-assad ın Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bayan Hayrünnisa Gül onuruna verilen Akşam Yemeği nde yapacakları konuşma 15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye

Detaylı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı Orta Doğu Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı Ali SEMİN BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı 56 Stratejist - Temmuz 2017/2 Orta Doğu da genel olarak yaşanan bölgesel kriz ve

Detaylı

ABD-İSRAİL-İRAN-TÜRKİYE; ORTADOĞU DA DEĞİŞEN GÜÇ DENGELERİ EYLÜL 2009

ABD-İSRAİL-İRAN-TÜRKİYE; ORTADOĞU DA DEĞİŞEN GÜÇ DENGELERİ EYLÜL 2009 DIŞ POLİTİKA ABD-İSRAİL-İRAN-TÜRKİYE; ORTADOĞU DA DEĞİŞEN GÜÇ DENGELERİ EYLÜL 2009 SARIKONAKLAR İŞ MERKEZİ C. BLOK D.16 AKATLAR İSTANBUL-TÜRKİYE 02123528795-02123528796 www.turksae.com ABD NİN ÇOK TARAFLI

Detaylı

KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR

KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

MUSUL OPERASYONU, IRAK IN GELECEĞİ VE TÜRKMENLER KONFERANSI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.11, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.

MUSUL OPERASYONU, IRAK IN GELECEĞİ VE TÜRKMENLER KONFERANSI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.11, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO. TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.11, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.11, ARALIK 2016 MUSUL OPERASYONU, IRAK IN GELECEĞİ VE TÜRKMENLER KONFERANSI 15 Aralık 2016 tarihinde ORSAM, TEPAV ve TOBB Ekonomi

Detaylı

Ortadoğu da Devam Eden Dönüşüm Bağlamında

Ortadoğu da Devam Eden Dönüşüm Bağlamında ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ No.12, EKİM 2014 Ortadoğu da Devam Eden Dönüşüm Bağlamında Türkiye-Ürdün İlişkilerine Yeni Bir Bakış Nur KÖPRÜLÜ Nur Köprülü Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)

Detaylı

İran'ın Irak'ın Kuzeyi'ndeki Oluşum ve Gelişmelere Yaklaşımı Kuzey Irak taki sözde yönetimin(!) Parlamentosu Kürtçü gruplar İran tarafından değil, ABD ve çıkar ortakları tarafından yardım görmektedirler.

Detaylı

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler Dünya üzerindeki birçok İslami kurum, kuruluş ve şahsiyetler Türkiye'de yaşanan darbe girişimi hakkında mesajlar yayımladı. 16.07.2016 / 22:09 15 Temmuz gecesi

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

ABDÜSSELAM: ARAP BAHARI NIN MIRASI: BIR ÇIKIŞ MÜMKÜN MÜ? ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ. Refik Abdüsselam

ABDÜSSELAM: ARAP BAHARI NIN MIRASI: BIR ÇIKIŞ MÜMKÜN MÜ? ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ. Refik Abdüsselam ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ No.39, No.23, ARALIK MART 2016 2015 ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ NO.39, ARALIK 2016 ABDÜSSELAM: ARAP BAHARI NIN MIRASI: BIR ÇIKIŞ MÜMKÜN MÜ? Refik Abdüsselam

Detaylı

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi Araştırma üç farklı konuya odaklanmaktadır. Anketin ilk bölümü (S 1-13), Türkiye nin dünyadaki konumu ve özellikle ülkenin

Detaylı

İktisat Tarihi

İktisat Tarihi İktisat Tarihi 7.5.18 SAVAŞLAR VE EKONOMİK PERFORMANS Savaş 10 milyon askerin ölümüne, 20 milyonunun yaralanmasına neden oldu. Ekonomik açıdan uzun dönemde fizik yıkımdan daha zararlı olan normal ekonomik

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

------------- İSLAM DÜNYASI ------------- İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

------------- İSLAM DÜNYASI ------------- İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ ------------- İSLAM DÜNYASI ------------- İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Platformu (İSTTP); TASAM öncülüğünde İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletlerin temsilcileri ile dünyanın

Detaylı

Yaşar ONAY* Rusya nın Orta Doğu Politikasını Şekillendiren Parametreler

Yaşar ONAY* Rusya nın Orta Doğu Politikasını Şekillendiren Parametreler Bilge Strateji, Cilt 7, Sayı 12, Bahar 2015, ss.17-21 Rusya nın Orta Doğu Politikasını Şekillendiren Parametreler Yaşar ONAY* Adına Rusya denilen bu ülke, Moskova prensliğinden büyük bir imparatorluğa

Detaylı

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI ÖRGÜTLER KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

DİASPORA - 13 Mayıs

DİASPORA - 13 Mayıs DİASPORA - 13 Mayıs 2015 - Sayın Başkonsoloslar, Daimi Temsilciliklerimizin değerli mensupları, ABD de yerleşik Diasporalarımızın kıymetli temsilcileri, Bugün burada ilk kez ABD de yaşayan diaspora temsilcilerimizle

Detaylı

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 ( TASLAK STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Polonya İlişkileri; Fırsatlar ve Riskler ( 2016 ) Türkiye; 75 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen

Detaylı

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkan Yarımadasın da en eski halklarından olan İllirya kökenli bir halk olarak kabul edilen Arnavutlar,

Detaylı

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ INSTITUTE FOR STRATEGIC STUDIES S A E STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ KASIM, 2003 11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ 11 EYLÜL SALDIRISI SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ FİZİKİ SONUÇ % 100 YIKIM

Detaylı

Yükselen Güç: Türkiye-ABD İlişkileri ve Orta Doğu Tayyar Arı, Bursa: MKM Yayıncılık, 2010, 342 sayfa, 18,00 TL ISBN:

Yükselen Güç: Türkiye-ABD İlişkileri ve Orta Doğu Tayyar Arı, Bursa: MKM Yayıncılık, 2010, 342 sayfa, 18,00 TL ISBN: Alternatif Politika, Özel Sayı 1, 113-117, Kasım 2010 113 Yükselen Güç: Türkiye-ABD İlişkileri ve Orta Doğu Tayyar Arı, Bursa: MKM Yayıncılık, 2010, 342 sayfa, 18,00 TL ISBN: 978-605-5911-19-5 Veysel AYHAN

Detaylı

Koalisyon Pazarlıkları ve Olası Hükümet Formülleri. Maliki'nin Türkiye Ziyareti ve Irak'ta Yeni Hükümet Kurma Senaryoları

Koalisyon Pazarlıkları ve Olası Hükümet Formülleri. Maliki'nin Türkiye Ziyareti ve Irak'ta Yeni Hükümet Kurma Senaryoları 7 Mart 2010 seçimleri üzerinden yaklaşık 8 ay geçmesine rağmen Irak ta henüz bir hükümet kurulabilmiş değildir. Yeni hükümet kurma çalışmalarının yoğun bir şekilde sürdüğü Ekim 21 de Başbakan Maliki nin

Detaylı

Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor.

Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor. 1.2. GENEL BAŞKAN IN SUNUŞU GENEL BAŞKANIN MESAJI Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor. Ortadoğu da yaşanan sorunlar ve istikrarsız

Detaylı

Suriye ve Lübnan ın Dış Politikalarını Etkileyen Faktörler

Suriye ve Lübnan ın Dış Politikalarını Etkileyen Faktörler Suriye, tarihsel açıdan çok farklı toplumsal ve dini güçlerin/akımların kesişim noktasında yer almasından ötürü, dini açıdan oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Ancak yine de ülke nüfusunun yüzde 90

Detaylı

MISIR IN SİYASAL HARİTASI

MISIR IN SİYASAL HARİTASI MISIR IN SİYASAL HARİTASI GÖKHAN BOZBAŞ Kırklareli Üniversitesi Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi MISIR IN SİYASAL HARİTASI HAZIRLAYAN GÖKHAN BOZBAŞ Kapak Fotoğrafı http://www.cbsnews.com/

Detaylı

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK 2 Takdim Planı Modernleşme Süreci Açısından Devlet Devlet-Toplum İlişkileri Açısından Devlet Teşkilatlanma

Detaylı

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ STRATEJİK VİZYON BELGESİ ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ Ekonomi, Enerji ve Güvenlik; Yeni Fırsatlar ( 20-22 Nisan 2016, Pullman İstanbul Otel, İstanbul ) Karadeniz - Kafkas coğrafyası, tarih boyunca

Detaylı

değildir. Ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerekir

değildir. Ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerekir Yalnız z ufku görmek g kafi değildir. Ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerekir 1 Günümüz bilgi çağıdır. Bilgisiz mücadele mümkün değildir. 2 Türkiye nin Jeopolitiği ; Yani Yerinin Önemi, Gücünü, Hedeflerini

Detaylı

İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ SONUÇ DEKLARASYONU

İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ SONUÇ DEKLARASYONU 18-20 Haziran 2009 İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ 1 İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi 57 ülkeye yönelik düzenlenen İslam Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim Kongresi 18-20 Haziran

Detaylı

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55 Dünya da politik dengeler dinamik bir yapıya sahiptir. Yüzyıllar boyunca dünyada haritalar, rejimler ve politikalar değişim içerisindedirler. Orta çağ Avrupa sı ve Fransız ihtilali ile birlikte 17. Yüzyılda

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum: T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU Ekonomik Durum: 1. Avrupa daki gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır. Avrupa da Rönesans ve Reform

Detaylı

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, TPQ yla gerçekleştirdiği özel söyleşide Rusya ile yaşanan gerginlikten Ukrayna nın

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

Değerli Çekmeköy Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencileri

Değerli Çekmeköy Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencileri Tarihi boyunca bağımsızlığını koruyabilmiş ve Afrika Kıtası'nın Avrupa devletlerince sömürge yapılamamış tek ülkesi olan Etiyopya (Habeşistan) dünya tarihinin en eski medeniyetlerinden biri olarak biliniyor.

Detaylı

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ NİN SURİYE KRİZİNDEKİ TUTUMU... 1 Giriş... 1 1. BM Organı Güvenlik Konseyi nin Temel İşlevi ve Karar Alma Sorunu...

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde

Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - Dr. Gil Yaron Dostumun dostu, benim en iyi dostumdur - veya İsrail gözüyle Türkiye AB Geçenlerde Tel Aviv kentinin en merkezi yeri olan Rabin Meydanı

Detaylı

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Açılış Tarihi Kapanış Tarihi Sona Eriş Nedeni 1 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17.11.1924 05.06.1925

Detaylı

TÜRKİYE ve IRAK. I I. TARİHSEL ARKA PLAN: ABD İŞGALİNE KADAR TÜRKİYE-IRAK İLİŞKİLERİ İngiliz Ordusu, 30 Ekim 1918'de imzaladığı Mondros Mütarekesi'ne rağmen, kuzeye doğru yaptığı son bir hamle ile Musul

Detaylı

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi. Neslihan Erkan

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi. Neslihan Erkan İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi Neslihan Erkan Meşrutiyetin İlk Seçimi Seçimin başlıca iki partisi: İttihat veterakki & Ahrar Fırkası İki dereceli seçim İttihat ve Terakki nin seçim zaferi

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018 DÜŞÜNCE KURULUŞLARI Şubat 2018 Düşünce kuruluşları nedir? Nasıl çalışır? Özellikleri nelerdir? Dünyadaki düşünce kuruluşları Türkiye deki düşünce kuruluşları DÜŞÜNCE KURULUŞLARI NEDİR? DÜŞÜNCE KURULUŞLARI

Detaylı

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi On5yirmi5.com İhvanı Müslimin'in kısa tarihi Askeri darbeyle devrilen Muhammed Mursi'nin bir yıl önceki seçim zaferi, hareketin doğduğu ve onlarca yıl boyunca yasaklı kaldığı Mısır'da Müslüman Kardeşler

Detaylı

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Editörler Doç.Dr. Gülay Ercins & Yrd.Doç.Dr. Melih Çoban TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Yazarlar Doç.Dr. Ahmet Talimciler Doç.Dr. Gülay Ercins Doç.Dr. Nihat Yılmaz Doç.Dr. Oğuzhan Başıbüyük Yrd.Doç.Dr. Aylin

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI Sürdürülebilirlik vizyonumuz 150 yıllık bir süreçte inşa ettiğimiz rakipsiz deneyim ve bilgi birikimimizi; ekonomiye, çevreye, topluma katkı sağlamak üzere kullanmak, paydaşlarımız

Detaylı

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Eski adıyla İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) günümüzde nüfusunun çoğunluğu veya bir kısmı Müslüman olan ülkelerin üye olduğu ve üye ülkeler arasında politik, ekonomik, kültürel,

Detaylı

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN i 1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ Ömer Faruk GÖRÇÜN ii Yayın No : 2005 Politika Dizisi: 1 1. Bası Ağustos 2008 - İSTANBUL ISBN 978-975 - 295-901 - 9 Copyright Bu kitabın bu basısı

Detaylı

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi Murat Çokgezen Prof. Dr. Marmara Üniversitesi 183 SORULAR 1. Ne zaman, nasıl, hangi olayların, okumaların, faktörlerin veya kişilerin tesiriyle ve nasıl bir süreçle liberal oldunuz? 2. Liberalleşmeniz

Detaylı

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy daşı Türk entelijansiyasının ana söylemidir. Bu gruplar birkaç yıl evvel ABD'nin Irak'ı işgali öncesinde savaş söylemlerinin en ateşli taraftarı idiler. II. Körfez Savaşı öncesi

Detaylı

Avantaj Tahran da: Trump ın yeni Afganistan stratejisi İran için bir fırsat

Avantaj Tahran da: Trump ın yeni Afganistan stratejisi İran için bir fırsat Avantaj Tahran da: Trump ın yeni Afganistan stratejisi İran için bir fırsat ABD'nin Afganisan daki strateji değişikliği İran a, Pakistan ın ülke sınırlarında devam eden savaş ile ilgili hırslarını yoklamak

Detaylı

TURAN: KERKÜK Ü IŞİD TEHDİDİNDEN KORUMAk VE ELİMİZDE KALMASI EN ÖNEMLİ HUSUSLARDIR.

TURAN: KERKÜK Ü IŞİD TEHDİDİNDEN KORUMAk VE ELİMİZDE KALMASI EN ÖNEMLİ HUSUSLARDIR. ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER söyleşileri TURAN: KERKÜK Ü IŞİD TEHDİDİNDEN KORUMAk VE ELİMİZDE KALMASI EN ÖNEMLİ HUSUSLARDIR. Hasan TURAN Kerkük doğumlu olan Hasan Turan,

Detaylı

İş Yeri Hakları Politikası

İş Yeri Hakları Politikası İş Yeri Hakları Politikası İş Yeri Hakları Politikası Çalışanlarımızla olan ilişkilerimize değer veririz. İşimizin başarısı, küresel işletmemizdeki her bir çalışana bağlıdır. İş yerinde insan haklarının

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

Son aylarda Asya da gerçekleşen sel felaketleri, Amerika kıtasındaki eşi görülmemiş kasırgalar, İstanbul da dakikalar içinde yaşanan son 32

Son aylarda Asya da gerçekleşen sel felaketleri, Amerika kıtasındaki eşi görülmemiş kasırgalar, İstanbul da dakikalar içinde yaşanan son 32 V. SÜRDÜRÜLEBİLİR FİNANS FORUMU Mustafa Seçkin Yönetim Kurulu Başkanı 29 Eylül 2017 Zorlu Center Sayın Başbakan Yardımcım, Değerli konuklar, Sürdürülebilir Kalkınma Derneği ve UNEP-FI iş birliği ile gerçekleştirdiğimiz

Detaylı

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014 Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana

Detaylı

TERÖR ÖRGÜTLERI TARAFINDAN SOSYAL MEDYANIN KULLANILMASI: IŞİD ÖRNEĞI KONFERANSI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.10, ARALIK 2016

TERÖR ÖRGÜTLERI TARAFINDAN SOSYAL MEDYANIN KULLANILMASI: IŞİD ÖRNEĞI KONFERANSI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.10, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.10, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.10, ARALIK 2016 TERÖR ÖRGÜTLERI TARAFINDAN SOSYAL MEDYANIN KULLANILMASI: IŞİD ÖRNEĞI KONFERANSI 11 Kasım 2016 Cuma günü, Ortadoğu

Detaylı

Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor?

Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor? Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor? Gezi olaylarından bu yana Hükümetin dikişlerinin tutmadığını ve sadece patronlar tarafından değil, çeşitli cemaatler ve muhafazakar sektörler

Detaylı

4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu

4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu BAŞKANIN SONUÇ DEKLARASYONU ( TASLAK ) 4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu Ana teması: İslam İşbirliği Teşkilatı Ülkeleri Arasında Ekonomik Entegrasyon: Beklentiler

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ ÇERÇEVE SUNU Gülçiçek ÖZKORKMAZ Başkanlık Baş Danışmanı Mukim Özel Temsilciler Direktörü ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI ve TÜRKİYE ÜZERİNE

Detaylı

30.06.2014 Pazartesi Basın Gündemi

30.06.2014 Pazartesi Basın Gündemi 30.06.2014 Pazartesi Basın Gündemi Prof. Dr. Hayrettin Usul Açıklaması İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Cihannüma Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi,Ortadoğu daki son gelişmeleri değerlendirdi.

Detaylı

1 1. BÖLÜM ASKERLİKTE ÖZELLEŞTİRMENİN TARİHİ

1 1. BÖLÜM ASKERLİKTE ÖZELLEŞTİRMENİN TARİHİ İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... iii KISALTMALAR...xiii TABLOLAR LİSTESİ... xv ŞEKİLLER LİSTESİ... xvii GİRİŞ... 1 1. BÖLÜM ASKERLİKTE ÖZELLEŞTİRMENİN TARİHİ 1.1. ANTİK VE ORTA ÇAĞ... 9 1.1.1. Antik Çağ... 9 1.1.2.

Detaylı

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları Kıbrıs açıklarında keşfedilen doğal gaz rezervleri, adada yıllardır süregelen çatışmaya barışçıl bir çözüm getirmesi umut edilirken, tam tersi gerilimi tırmandırmıştır.

Detaylı

BEŞAR ESAD DÖNEMİ, SONUÇ GİRİŞ

BEŞAR ESAD DÖNEMİ, SONUÇ GİRİŞ SURİYE SALİH METECAN GÜLŞEN ATILIM ÜNİVERSİTESİ, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANA BİLİM DALI İÇİNDEKİLER; GİRİŞ; 1946-1958, BİRLEŞİK ARAP CUMHURİYETİ, BAAS DÖNEMİ, HAFIZ ESAD DÖNEMİ,

Detaylı

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI 5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ Prof. Dr. Atilla SANDIKLI Karadeniz bölgesi; doğuda Kafkasya, güneyde Anadolu, batıda Balkanlar, kuzeyde Ukrayna ve Rusya bozkırları ile çevrili geniş bir havzadır.

Detaylı

KAMU MALİ YÖNETİMİNDE SAYDAMLIK VE HESAP VEREBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER VE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: EUROSAI-ASOSAI BİRİNCİ ORTAK KONFERANSI

KAMU MALİ YÖNETİMİNDE SAYDAMLIK VE HESAP VEREBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER VE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: EUROSAI-ASOSAI BİRİNCİ ORTAK KONFERANSI KAMU MALİ YÖNETİMİNDE SAYDAMLIK VE HESAP VEREBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER VE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: EUROSAI-ASOSAI BİRİNCİ ORTAK KONFERANSI Berna ERKAN Sunuş ASOSAI (Asya Sayıştayları Birliği) ve

Detaylı

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim 1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim Türkiye de 2007 genel milletvekili seçimlerine ilişkin değerlendirme yaparken seçim sistemine değinmeden bir çözümleme yapmak pek olanaklı değil. Türkiye nin

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... İçindekiler ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... 5 I.1. Arnavutluk Adının Anlamı... 5 I.2. Arnavutluk Adının Kökeni... 7 I.3.

Detaylı